Köprüden önce son çıkış
Türkiye Gazetesi Yazarı Yücel Koç'un bugünkü (06.03.2022)'' Köprüden önce son çıkış'' başlıklı yazısı.
İngiltere Savunma Bakanı Ben Wallace, Putin’in uzun masasında alay konusu olan Batılı liderlerin girişimini, 2. Dünya Savaşı öncesi yapılan en büyük diplomatik hatalardan biri olarak gösterilen Münih Konferansına benzetmişti.
1938’de, dönemin İngiltere Başbakanı Chamberlain, Hitler’in istediği Çek toprağı Südet’i verince barışı sağlayacağını düşünmüş, ancak bu korkaklıktan cesaret alan Nazi Almanya’sı bir yıl sonra Polonya’yı da işgal edince dünya savaşı çıkmıştı.
Wallace’ın “Havada Münih kokusu var” tezi, Rusya’nın başlattığı Ukrayna işgaliyle haklı çıktı.
Nitekim Ukrayna Devlet Başkanı Zelenskiy, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “Batı, maalesef çözüme katkı sağlamadığı gibi âdeta çomak sokuyor. Bundan önce Merkel çözüm için elinde anahtar bulundurabiliyordu ama şimdi Avrupa’da ciddi lider sıkıntısı var” cümlesini desteklercesine Avrupalı liderleri korkaklıkla suçladı.
Problem şu; bunu iş işten geçtikten sonra anladı.
Her ne kadar savaş başladıktan sonra gösterdiği direniş takdir görse de, mesele bu noktaya gelmeden “liderlik” gösterip ülkesini ve milletini bu duruma düşmekten kurtarabilirdi…
Yapmadı ya da yapamadı.
Şimdi faturayı, onu koltuğa oturtan 40 milyon Ukraynalı ödüyor.
Yok olan şehirleri, “gücü elinde tutanların” acımasızlığını, korkunç bir tecrübeyle bir kere daha yüzümüze vuruyor.
Tarihten gelen tecrübe gösteriyor ki, bu savaş Ukrayna’da bitecek gibi görünmüyor.
Avrupa şimdi, daha yıkıcı bir sürece hazırlanıyor.
Ne yazık ki, Türkiye de coğrafi konumu ve stratejik ilişkileri sebebiyle bu krizin merkezinde.
Bir tarafta üyesi bulunduğumuz NATO, öbür tarafta kritik ilişki yürüttüğümüz ve ‘her ne olursa olsun’ karşı karşıya gelmek istemeyeceğimiz Rusya.
Gerilim tamamen bizim dışımızda gelişmiş olsa da, sonuçları ülkemizi yakından ilgilendiriyor.