Putin av mı, avcı mı?
Türkiye Gazetesi Yazarı Yücel Koç’un bugünkü (03.03.2022)’’ Putin av mı, avcı mı?‘’ başlıklı yazısı.
Bu sorunun cevabını bilse bilse Ukrayna’ya yağan füzeleri kahvesini yudumlayarak izleyen az sayıda küreselci biliyordur ama onların da hesabı tutarsa!
Biz ihtimaller üzerinden gidebiliyoruz, dehşete düşüren analizler dinliyoruz.
Öncelikle bugüne değil, buraya getiren sürece bakmak lazım.
"Arap Baharı"yla Akdeniz ısındığında, koronavirüs belası dünyayı sardığında, ekonomiler çöküp milyonlar öldüğünde bu işin savaşsız bitmeyeceği belliydi!
Üç yıl önceki Davos’ta “yeni dünya düzeni” anlatılırken, insanlığın ve dünyanın büyük bir dönüşüm geçireceği, gelişen teknolojiyle birlikte bizlerin belki de son “özgür kuşaklar” olduğumuzu anlatmaları da boşuna değildi.
Bunu yapabilmeleri için de Putin ve Erdoğan gibi liderler, kesinlikle ortadan kaldırılması gereken engellerdi.
Nitekim Putin’in, LGBT’ye karşı açıkça tavır aldığını, Anayasa’ya toplumun ahlaki değerlerini koruyacak tedbirler eklettiğini hatırlatayım.
Bunları fazla uçuk buluyor ve 3. Dünya Savaşı riskinin bugün ortaya çıktığını düşünüyorsanız birkaç örnek vereyim.
2020 Kasım ayı.
İngiltere Genelkurmay Başkanı Nick Carter, “Yeni bir dünya savaşı riski arttı. Bunun bilincinde olmalıyız” dedi.
Mayıs 2021’de ABD Dışişleri, Çin’in 3. Dünya Savaşı için hazırlandığını açıkladı.
Bu laflar durduk yere edilmiyordu.
Ben bile 2019’dan bu yana yaklaşan tehdidi okuyabiliyor ve “Lüzumsuz kavgaları bırakın, daha büyük tehlike geliyor” diye feryat ediyorsam, devletler bunu bilmez mi?
Rus lider Putin, “Bizden toprak koparmak isteyenin dişini sökeriz” cümlesini son yıllarda kaç defa dile getirdi.
Bizi yıllardır abuk sabuk gündemlerle meşgul ederken, devletler işte bugüne hazırlanıyordu.
O gün geldi çattı.
Putin’in yeni çar olma hevesi, Ukrayna’yı işgal etmesi elbette kabul edilemez.
Lakin şunu da es geçmemeli;
Yukarıdaki uyarıları yapan ülkeler, niye kapısına dayanıp, Rusya’ya sataştı?
Üstelik, “Benim Küba’da üs kurmamı savaş tehdidi sayıp karşı çıktınız. Siz de yanaşmayın” dediği hâlde.
Benzer riskle bizi de tehdit etmiyorlar mı?
Biz nasıl ki, Batı’nın sınırımızda terör devleti kurmasına müsaade etmiyorsak…