Bir, iki, üç... Tıp!
Sağlık çalışanlarına yönelik şiddette sözün bittiği yerdeyiz. Artık söylem değil, eylem zamanı. Sizi bilmem ama ben artık daha fazla kana bulanmış doktor önlüğü ve...
Sağlık çalışanlarına yönelik şiddette sözün bittiği yerdeyiz. Artık söylem değil, eylem zamanı. Sizi bilmem ama ben artık daha fazla kana bulanmış doktor önlüğü ve kırılmış stetoskop görmek istemiyorum.
Peki Beyaz Kod uygulaması ve sözde caydırıcı cezalar tek başına çözüm mü? Asla değil. Sağlık çalışanlarına karşı şiddet uyguladığı kanunen belgelenmiş olanlar, tecrit edilmeli. Nasıl mı? Öncelikle sağlık ve sosyal yardım şemsiyesinin altından çıkarılmalı. Ücretsiz muayene, tedavi ve ilaçtan faydalanmamalı. Her türlü sosyal yardım ve sigorta hizmetinden mahrum bırakılmalı. Hatta cezalarının bir bölümünü hastanelerin acil servislerinde yer silerek çekmeli ki, tıp mesleğinin kutsallığını idrak etsin. Bakın o zaman "Aman doktor, canım doktor" diye inim inim inliyor mu, inlemiyor mu...
Bu memlekette doktor olmak kolay değil. Önce yüz binlerce rakibinin arasından sıyrılıp tıp fakültesini kazanacaksın sonra en az 6 yıl dirsek çürüteceksin. Uzmanlık, branş eğitimi, mecburi hizmet de cabası... Muayenehane açacak paran, özel hastaneye kapak atacak dayın yoksa, en ücra devlet hastanelerinde, en ilkel sağlık ocaklarında üç paraya günde 50 hastanın ağız kokusunu çekeceksin. Nöbetten...