Bu mudur İnce’nin medya özgürlüğü?
Türkiye, seçim gecesi FOX sunucusu İsmail Küçükkaya'nın canlı yayında Muharrem İnce ile mesajlaşmasını konuşuyor. Sandıkların açılmasının üzerinden saatler geçmiş...
Türkiye, seçim gecesi FOX sunucusu İsmail Küçükkaya'nın canlı yayında Muharrem İnce ile mesajlaşmasını konuşuyor. Sandıkların açılmasının üzerinden saatler geçmiş, İnce'den ses seda yok. Bırakın açıklama yapmasını; nerede olduğu, ne yaptığı bilinmiyor.
Fırsat bu fırsat diyen klavye başındaki kaos üreticileri, binbir yalan uydurup milleti tahrik etmeye çalışıyor. Küçükkaya, gazetecilik refleksi ile İnce'ye mesaj atıyor, 'Ne düşünüyorsunuz?' diye. İnce de iki kelime ile cevap veriyor: 'Adam kazandı.' Küçükkaya, canlı yayında herkesin demeç almaya çalıştığı ama kimsenin ulaşamadığı İnce'nin bu mesajını seyircileriyle paylaşıyor.
Sonrası? Sonrası başta İnce olmak üzere CHP'lilerden Küçükkaya'ya hücum...
İnce; ertesi gün basın toplantısında Küçükkaya'ya yükleniyor, teessüf ediyor, hatta lafı 'Gazeteciden dost olmaz'a getiriyor.
Benim yorumum net: İsmail Küçükkaya 'gazetecilik' yapmıştır. Seçim yenilgisini medyaya ihale etmek ise tek kelime ile ilkelliktir.
Bir başka ilkelliğe geleyim...
Muharrem İnce, seçimden sonraki gün yaptığı basın toplantısında ilk iş olarak TRT'nin kameraman ve muhabirlerini salondan attırıyor.
Gerekçesi ise şu:
"Bizim Ankara, İzmir, İstanbul'daki mitinglerimizi yayınlamayan TRT'nin burada işi yok!" TRT'ye kırgın, hatta kızgın olabilirsiniz. Seçim sonuçları, psikolojinizi bozmuş da olabilir. Ama nerede o seçim vaatlerindeki kucaklayıcı, babacan, barışçıl, özgürlükçü üslup? Hani siz gelince kimse korkmadan, çekinmeden gazetecilik yapacaktı? Daha iktidara bile gelmeden, seçim sonrasındaki ilk icraatı 'medyayı susturmaya kalkmak' olanın, 'Türkiye'de medya özgür değil' diye şikayette bulunmaya hakkı olur mu?
Fırsat bu fırsat diyen klavye başındaki kaos üreticileri, binbir yalan uydurup milleti tahrik etmeye çalışıyor. Küçükkaya, gazetecilik refleksi ile İnce'ye mesaj atıyor, 'Ne düşünüyorsunuz?' diye. İnce de iki kelime ile cevap veriyor: 'Adam kazandı.' Küçükkaya, canlı yayında herkesin demeç almaya çalıştığı ama kimsenin ulaşamadığı İnce'nin bu mesajını seyircileriyle paylaşıyor.
Sonrası? Sonrası başta İnce olmak üzere CHP'lilerden Küçükkaya'ya hücum...
İnce; ertesi gün basın toplantısında Küçükkaya'ya yükleniyor, teessüf ediyor, hatta lafı 'Gazeteciden dost olmaz'a getiriyor.
Benim yorumum net: İsmail Küçükkaya 'gazetecilik' yapmıştır. Seçim yenilgisini medyaya ihale etmek ise tek kelime ile ilkelliktir.
Bir başka ilkelliğe geleyim...
Muharrem İnce, seçimden sonraki gün yaptığı basın toplantısında ilk iş olarak TRT'nin kameraman ve muhabirlerini salondan attırıyor.
Gerekçesi ise şu:
"Bizim Ankara, İzmir, İstanbul'daki mitinglerimizi yayınlamayan TRT'nin burada işi yok!" TRT'ye kırgın, hatta kızgın olabilirsiniz. Seçim sonuçları, psikolojinizi bozmuş da olabilir. Ama nerede o seçim vaatlerindeki kucaklayıcı, babacan, barışçıl, özgürlükçü üslup? Hani siz gelince kimse korkmadan, çekinmeden gazetecilik yapacaktı? Daha iktidara bile gelmeden, seçim sonrasındaki ilk icraatı 'medyayı susturmaya kalkmak' olanın, 'Türkiye'de medya özgür değil' diye şikayette bulunmaya hakkı olur mu?
Bu duruşmalar canlı yayınlanmalı
22 Kasım 2024 | 175 Okunma
Mesele 8 bin lira değil anlamadınız mı?
21 Kasım 2024 | 551 Okunma
Sosyal medya geneleve döndü
20 Kasım 2024 | 998 Okunma
Ahlaklı esnafa mektubumdur
19 Kasım 2024 | 257 Okunma
Bir gün cayır cayır yanacağız!..
17 Kasım 2024 | 141 Okunma
TÜM YAZILARI