Çamurdan aydınlığa
Atatürk Olimpiyat Stadı'ndaki Şampiyonlar Ligi final maçını izlerken gözümün önüne spor muhabiri olarak mesleğe başladığım 80'li yılların başları geldi. Yağmurlu günlerde sahalar...
Atatürk Olimpiyat Stadı'ndaki Şampiyonlar Ligi final maçını izlerken gözümün önüne spor muhabiri olarak mesleğe başladığım 80'li yılların başları geldi. Yağmurlu günlerde sahalar çeltik tarlasına döner, çamur yüzünden iki katı ağırlaşan toplara kafa vuran stoperler adeta beyin sarsıntısı geçirirlerdi. Öyle ki, Dolmabahçe Stadı'nda fotoğraf çekmekle görevli olduğum bir Beşiktaş- Fenerbahçe maçında "çamur adama" dönmüş, eve gittiğimde anneannem içeriye almadığı için kıyafetlerimi bahçede çıkarmak zorunda kalmıştım.
Cumartesi ise ülkemin gurur günüydü. Dünyanın kulüpler bazında en büyük kupasına ikinci kez ev sahipliği yaparken yine kusursuzduk. Sahamız pırıl pırıl, tribünlerimiz ışıl ışıldı. Dünyanın dört bir yanından gelen futbolseverler, gördükleri modern Türkiye manzarası karşısında şaşkınlıklarını gizleyemediler. Havaalanımız, yollarımız, köprülerimiz, modern binalarımız ve tesislerimizle Türkiye'ye Olimpiyat, Dünya Kupası ve Avrupa Şampiyonası verilmemesinin tek sebebinin...