Çubuk uzmanları
Sokak oyunlarıyla büyüyen son nesil olarak çocukluğumuzun vazgeçilmez oyunuydu çelik-çomak... Tehlikeliydi tabii. Az göz çıkartmamıştı. Ama biz, o gözünü budaktan esirgemeyen nesildik. Şimdi...
Sokak oyunlarıyla büyüyen son nesil olarak çocukluğumuzun vazgeçilmez oyunuydu çelik-çomak... Tehlikeliydi tabii. Az göz çıkartmamıştı. Ama biz, o gözünü budaktan esirgemeyen nesildik.
Şimdi çelik-çomak oyununun bir benzeri, haber kanallarında oynanıyor. Moderatör, uzman konukları barkovizyonun önüne dikiyor ve ellerine de mutlaka ama mutlaka bir çubuk tutuşturuyor. Belli ki, elinde çubukla anlatanın reytinginin yüksek olduğu tespit edilmiş. İlle de çubuk olacak yani, davar güder gibi... Ama bu yeni oyunda amaç, çomak marifetiyle çeliği en uzağa fırlatmak değil. Her ne anlatılıyorsa onu seyircinin gözüne sokmak. Belli ki sadece anlatmak kifayet etmiyor. Mutlaka harita ve onun üzerinde gezinen bir çubuk olmak zorunda.
Harita meselesi de ilginç tabii. Coğrafya bizim memlekette herkesin en zayıf dersi. Mahallesinin iki sokak ötesinde eline harita verdiğiniz 10 kişiden 9'u evinin yolunu bulamaz. Hele "navigasyon" ve "konum atma" günlerinin kolaycılığında harita okumak dünyanın en lüzumsuz işi. Durum böyleyken ekrana bir harita dayayıp, uzmanın eline de bir "mutluluk çubuğu" tutuşturdunuz mu, anlattığınız şey çok daha ciddiymiş gibi duruyor. Yerseniz...