Diziler okyanusunda deniz bitti mi?

Bu sezon başlayan yeni diziler içinde bayıldığınız bir tanesi var mı? Vallahi benim yok. Geçen hafta birkaç yeni dizi daha başladı.
Hepsi de damağımda keçi boynuzu tadı bıraktı.
En iddialısından başlayayım: 'Cesur ve Güzel'... Star TV'nin bu sezon ekrana sürdüğü en 'iddialı' dizisi.
Çünkü başrolünde Kıvanç Tatlıtuğ var.
Ama ilk bölümden gördüm ki, diziyi tamamen Kıvanç'ın omzuna yükleyivermişler. Yakışıklıyı dizinin içinden çıkartın, geriye fazla bir şey kalmıyor. Çünkü hikaye belli. İntikam da intikam... 'Cesur' kardeş, kin beslediği adamın arazisine komşu olacak, onun kızının gönlünü çelecek, ondan yılların hesabını soracak ama bu arada gerçekten aşık olacak vs...
Allah'ını seven söylesin, bu hikayeden artık kusmadık mı?
Kanal D'nin bu yılki ağır topu 'Vatanım Sensin', müthiş bir zamanlama avantajıyla ekrana geldi.
15 Temmuz'un ardından kabaran milliyetçi duygularla yelkenini şişirip bir de '10 Kasım ve Mustafa Kemal Atatürk' vurgusu yapınca, dikkatleri üzerinde toplamayı başardı. Ama bu diziden de Halit Ergenç'i çıkarın, elinizde ne kalır?
Show TV'nin 'İçerde' dizisine gelince...
Konusu izleyiciyi gıdıklamayı başardı. Gelin görün ki, pek çok dizi gibi o da bir yabancı filmden tırtıklama. Ortada yine beylik bir intikam hikayesi var. Ama içine biraz da 'casusluk' sosu katılıp kısık ateşte iki taşım kaynatılmış.
Yük yine iki yakışıklı oyuncunun, Çağatay Ulusoy ile Aras Bulut İynemli'nin üzerine yıkılmış. Gerisi Allah Kerim...
Star'ın bir başka dizisi 'Anne' bu aralar çok konuşuluyor. Onun da iki sebebi var.
Birincisi