Dizilerin içinde nasıl kayboluyoruz?
Birazdan okuyacaklarınız, bir 'okur mektubu' olarak ilginizi fazla çekmeyebilir. Hele 'Bodrum Masalı' izleyicisi değilseniz, size 'Fransızca' gibi gelebilir. 'Peki öyleyse bize bu mektubu neden okutuyorsun?' diyeceksiniz. Efendim, mektubun...
Birazdan okuyacaklarınız, bir 'okur mektubu' olarak ilginizi fazla çekmeyebilir. Hele 'Bodrum Masalı' izleyicisi değilseniz, size 'Fransızca' gibi gelebilir. 'Peki öyleyse bize bu mektubu neden okutuyorsun?' diyeceksiniz. Efendim, mektubun içeriğinden ziyade 'duygusu' önemli de ondan. Bu mektup size acayip bir 'izleyici profili' çizecek. Gerçek dizi tutkunlarının yapımları nasıl bir ruh hali içinde izlediğine, hikayenin içine nasıl dalıp kaybolduğuna, onu kendiyle nasıl özdeşleştirdiğine, karakterleri nasıl da gerçek insanlarmış gibi hayatlarının içine kattıklarına tanık olacaksınız.
Değerli okurum Esma Kardeşler'in mektubunu, dizi izleyicilerinin profillerini anlayıp analiz edebilmek adına sektörün ileri gelenlerine bir 'laboratuvar çalışması' olarak armağan ediyorum:
"Merhaba Yüksel Bey, 'Bodrum Masalı' dizisi için bir şeyler yazmak istedim. Belki sizin vesileniz ile sesimi duyururum diye düşündüm. Biliyorsunuz, 'Bodrum Masalı' dizisi geçtiğimiz ay sezon finali yaptı. Hem de bizi 'Faryalı' ölecek mi, ölmeyecek mi?' sorusu ile baş başa bırakarak... 'Başrol ölür mü, ölürse dizi biter, hem 'Faryalı' da bu dizinin olmazsa olmaz bir karakteri zaten' diye düşünürken, Şevval Sam'ın diziden ayrıldığını duydum. Şevval Hanım ekibin yeni bir konsept ile ekrana döneceğini ve bu yüzden ayrıldığını söylemiş. Bu yeni konseptte 'Faryalı'nın da olacağını umut ederek bu yeni konsept haberinin beni umutlandırdığını söylemek istiyorum.