Eşiniz ve oğlunuz için öz kardeşinizi vurur musunuz?

Atv'deki 'Sen Anlat Karadeniz'in son bölümündeki sahne daha şimdiden Türk dizi tarihinin 'unutulmazları' arasına girdi diye düşünüyorum. Pek çok kişi gibi ben de, insanın iliklerine işleyen o izlemesi zor ama dokunaklı sahneyi seyrederken, içimden 'Allah kimseyi böyle bir tercihle sınamasın' diye geçirdim.
Dizide canlandırılan ve yine Türk dizi tarihinin gelmiş geçmiş 'en kötü ruhlu' karakteri sayılabilecek 'Vedat', iki kardeş 'Mustafa' ve 'Tahir'in eşleri ile 'Mustafa'nın oğlunu rehin aldı. İki kardeş bir aradayken 'Mustafa'yı aradı ve herkesin tüylerini diken diken yapan o isteğini iletti: "Eğer kardeşin Tahir'i vurmazsan, bir daha eşini ve çocuğunu göremezsin." Ve ekledi: "Emin ol senin yerinde Tahir olsaydı, hiç düşünmeden seni vururdu." Aklıma yıllar önce büyük yankı uyandıran 'Sophie'nin Seçimi' filmi geldi.
Orada da bir anne, İran'dan kaçarken iki çocuğundan birini tercih etmeye zorlanmış, izleyen herkes bir empati girdabında soluksuz kalmıştı.
Eminim 'Sen Anlat Karadeniz'in son bölümünün ardından da aynı tartışma başlayacak, günlerce bu mevzu konuşulacak.
İzlemeyenler için sahnenin sonunu da anlatayım:
'Tahir', karısı 'Nefes'in 'gönül rızası ile' 'Vedat'ın yanına gittiğini sanıp ağabeyinin silah tutan elini yakalayarak kendi göğsüne yasladı: "Vur...
Vur beni...
Zaten 'Nefes'i onun yanında gördüğüm an ben öldüm.
Vur..." Ağabey 'Mustafa', göz yaşları ve çaresiz haykırışlar arasında tetiği çekti. Sol göğsünden vurulan 'Tahir', yere serildi.
İzleyici de büyük bir merakla gelecek haftayı beklemeye koyuldu... Bu arada Ulaş Tuna Astepe ('Tahir') ve Sinan Tuzcu'nun ('Mustafa') o sahnede ortaya koydukları muazzam performans da uzun süre konuşulacak cinstendi.
Şimdi herkesin beynine aynı soru çengeli asılı: 'Ailem için öz kardeşimi vurur muyum?' Allah göstermesin. Kader yazdıysa, bozsun...
Eminim böyle bir sahne sadece dizi senaristlerinin hayal gücüyle sınırlı değildir.
Mutlaka dünya üzerinde birileri bu tercihe zorlanmıştır.
Öyle olmasa, dizinin sloganı 'Sen Anlat Karadeniz, ben anlatırsam inanmazlar' olur muydu...