Hayatı ıskalarken...
Cep telefonu ile fotoğraf ve video çekmek, bir hobi olmaktan çıkıp kontrol edilemez bir 'bağımlılık' haline geldi. Tarkan, Harbiye'de konser veriyor. İzleyenlerin hemen hepsi konseri canlı değil, cep telefonundan izliyor. Neden?...
Cep telefonu ile fotoğraf ve video çekmek, bir hobi olmaktan çıkıp kontrol edilemez bir 'bağımlılık' haline geldi. Tarkan, Harbiye'de konser veriyor. İzleyenlerin hemen hepsi konseri canlı değil, cep telefonundan izliyor. Neden? Çünkü o andaki tek kaygıları, Tarkan'ı sahnede kaydetmek, o anı ölümsüzleştirmek. Yahu zaten adamın konser kayıtlarını internetten indirebiliyorsun, niye bu zahmet, bu eziyet? Sen güçlükle bilet bulabilmişsin, onca para bayılmışsın, o cehennem sıcağında İstanbul trafiğini aşıp ta nerelerden Açıkhava'ya gelmişsin. Güzel güzel oturup da konserin tadını çıkarsana. Yok, olmaz... Çünkü Tarkan'dan daha fazla keyif veren bir şey var. Sosyal medyaya 'Ben Tarkan konserindeydim' görüntülerini dayayıp hava atmak, herkesi kıskandırmak... Şimdilerde kaygımız tek: 'Like' (beğeni) almak...
Sadece konserlerde mi? Ünlü mumya müzesinin en nadide eserleri İstanbul'a, ayağımıza gelmiş. Kimselerin mumyalara baktığı filan yok. Tek derdimiz, onlarla birlikte fotoğraf çektirip Facebook'a, Instagram'a koymak... Çıkışta 'Atatürk'ün kravatı mı yoksa papyonu mu vardı?' diye sorsanız, cep telefonundaki kayıtlara bakmadan bilecek kimse yok!