Korkuluklar ve biz kargalar
Hafta sonu yine yollardaydım. Altınoluk'tan İstanbul'a, Balıkesir-Bursa üzerinden geliş, aynı gün uçakla dönüş. Yolda dört ayrı noktada trafik denetimi görünce şaşırdım. Alışık...
Hafta sonu yine yollardaydım. Altınoluk'tan İstanbul'a, Balıkesir-Bursa üzerinden geliş, aynı gün uçakla dönüş. Yolda dört ayrı noktada trafik denetimi görünce şaşırdım. Alışık değilim tabii; yıllardır Allah'a emanet gidip geliyorum, yolda tek bir trafik polisi görmüyorum ya, o yüzden. Ama bizde yola kurulan trafik denetimi uygulaması pek iş görmez. Bunun iki nedeni var. Birincisi; bu yolun müdavimleri artık denetim noktalarını ezberlemiştir. Oralara yaklaşınca hızlarını azaltırlar. Sonra? Bas gaza yavrum bas gaza! Bir de yeni teknolojinin nimeti(!) radar algılayıcı sensor cihazlar var. Uygulamaya beş kilometre kala radar sinyalini algılayıp sürücüyü uyarıyor. Onlardan taktırdın mı, hız yüzünden polise yakalanmana imkan yok. İkinci sebep; milletin birbirini uyarması... Sürücüler bakıyorlar ki karşı yönde trafik uygulaması var, hemen flaşör yapıp karşıdan hızla gelen sürücüleri uyarıyorlar. Ancak bunun bir jest mi, yoksa suça iştirak mi olduğundan emin değilim. Bana sanki, narkotik timleri baskına gelirken alt katınızdaki uyuşturucu imalatçılarının zilini çalıp 'Haydi sıvışın' demek gibi geliyor.