Magazinden utanır hale gelmek...
Değerli meslektaşlarım Gülşen Yüksel ve Müge Dağıstanlı, Kanal D ekranlarının sabah programı 'Renkli Sayfalar'dan ayrılma kararı almışlar. İddiaya göre sebebi, yapımcı firmanın program...
Değerli meslektaşlarım Gülşen Yüksel ve Müge Dağıstanlı, Kanal D ekranlarının sabah programı 'Renkli Sayfalar'dan ayrılma kararı almışlar. İddiaya göre sebebi, yapımcı firmanın program içeriğini magazin konuları dışına da taşırma isteğiymiş. İkili bu talebi reddedince, program da yeni sunucularla devam etme kararı almış.
Sabah yayınlanan magazin programlarının içeriği yavaş yavaş değişiyor. Sanatçı polemikleri, kaçamaklar, aşk ihanetleri vs. ülkenin gündemiyle fazlaca örtüşmediğinden olsa gerek, sabahçı masaları da siyasi ve sosyal olaylara akışlarında yer vermeye başladılar. Bu yeni trendin öncüsü ise Beyaz TV'deki 'Söylemezsem Olmaz' programı oldu. Özellikle Nihat Doğan, siyasi konulara balıklama dalıp sansasyonel yorumlara girişince işin yönü değişti. Kanal yönetimi baktı ki reyting geliyor, program yorumcularının yolunu iyice açtı. 'Söylemezsem Olmaz', yeni haliyle eni konu bir siyasi tartışma programı haline dönüştü.
Belli ki bu yeni reyting damarı 'Renkli Sayfalar'ın yapımcılarının da iştahını kabartmış. Ya da 'Memleket bu haldeyken, magazin konuşmak hafif kalıyor' düşüncesine kapılmışlar. İlkini anlarım da, bu ikincisi bana çok kaygı verici bir gelişme gibi geliyor. Eğer hayat prizmasının yedi renginden biri olan magazini silersek, gökkuşağından nasıl söz edebiliriz? Vahşete, dehşete, kine, öfkeye bulanmış şu dünyada nefes alacak bir şnorkel işlevini üstlenen magazini de siyaset ile tıkarsak, nasıl nefes alabiliriz?