Nereden çıktı bu Cadılar Bayramı?
Cadılar Bayramı kutlamaları da sonunda hayatımıza girdi. Dünyada 'Halloween Day' olarak bilinen bu günle ilgili olarak ülkemizde de organizasyonlar yapılmaya başlandı. Geçtiğimiz günlerde magazin ünlülerinin...
Cadılar Bayramı kutlamaları da sonunda hayatımıza girdi. Dünyada 'Halloween Day' olarak bilinen bu günle ilgili olarak ülkemizde de organizasyonlar yapılmaya başlandı. Geçtiğimiz günlerde magazin ünlülerinin Cadılar Bayramı kutlamaları da medyada sıkça yer aldı. Köşemizin vefalı okurlarından Şerife Nalan Yılmaz'ın ise bu kutlamalara itirazı var:
"Yüksel Bey merhabalar. Gazetelerdeki magazin köşelerinde okuduğum haberlerde bazı ünlü isimlerin de katıldığı Cadılar Bayramı partisi ve bu partide giydikleri ilginç ve iddialı kıyafetler konu edilmişti. Tamam herkes istediği şekilde eğlenmekte özgür. Ama bu biraz fazla geldi bana... Çünkü Cadılar Bayramı; Pagan ve Hristiyan kökleri taşıyan bir gelenekle kutlanan çocuk bayramı... Kökleri 1'nci yüzyıla kadar inen ve Müslümanlıkla ilgisi olmayan bu Hristiyan adetlerini yapmak son yıllarda ülkemizde de moda oldu. Şimdi benim bu eleştirimden yola çıkarak 'O zaman yılbaşı kutlamaları da yapılmasın' diye düşünülmesin.
Çünkü Hristiyanlar bu günü Noel haftası kapsamında kutluyorlar, bizler ise yeni bir yıla girmenin coşkusuyla kutlama yapıyoruz.
Büyüklerimizin söylediği gibi, yeni bir yıla nasıl girersek tüm senemiz öyle geçer inanışıyla mutlu ve iyi bir yıl geçirelim diye yılbaşını kutluyoruz. Ama Cadılar Bayramı başka. Diğer ülkeler bizim dini ve resmi bayramlarımızı kutluyor mu da biz, özümüzden çıkıp bunu partilerle kutluyoruz? Herkes dilediği inanca sahip olabilir.
Benim eleştirim, 'Eğlenelim ama diğer ülkelerin geleneklerini taklit etmeyelim' şeklinde. Kendi gelenek, görenek ve bayramlarımız bize yeter... İyi çalışmalar..."
En ucuzu doğalgaz
Geçenlerde bizim Zap'tiye kutusunda doğalgaz tüketim korkusunu hicvetmek üzere 'Kış geliyor. Kombi, vatandaşın gözünde zombi haline dönüştü' diye yazmıştım. Okurumuz Alpaslan Dönmez ise her şeye rağmen doğalgazın en ekonomik ve rasyonel ısınma yöntemi olduğunu belirtmiş: "Sayın Yüksel Aytuğ, doğalgazla ısınma, eğer doğru yapılırsa en uygun ısınma şeklidir. Yıllık doğalgaz harcamanızı 12'ye bölün, neden böyle dediğimi çok iyi anlayacaksınız. Ayrıca katı yakıt tüketimi nedeniyle oluşan is yüzünden her sene duvarlara boya yapılması ve tüllerin, perdelerin en geç iki senede yenilenmesiyle oluşan masrafı, ayrıca 5'inci kata odun/kömür taşınmasını, kül ve atıkların durumunu ve en önemlisi sağlık konusunu dikkate alırsanız, doğalgazın ucuzluğuna hak vereceksiniz. Doğalgazdan önce kışın İstanbul'da nefes almanın imkanı yoktu. Eğer faturanın çokluğundan şikayetçi ise insan üzerine bir hırka, ayağına kalın çorap giyer. Kışın 300 TL'lik faturadan şikayet eder ama Nisan'dan Kasım'a kadar 25-30 TL'lik faturadan hiç söz etmez. Böyle de nankör bir millet olduk. Saygılarımla, iyi çalışmalar..."
Bir de ağabey mektubu
Bu okur eleştirisi de aileden torpilli. Çanakkale Küçükkuyu'da yaşayan büyük ağabeyim Serdar aradı. Türk Telekom'un reklamına takılmış. Hani evin afacan oğlu "Baba, yengeçler niye yan yan yürür biliyor musun?" diye soruyor. Baba da "Nedenmiş?" diye heyecanla sorunca, oğlan "Ben de bilmiyorum ki. Ama evde şöyle hızlı bir internetimiz olsaydı öğrenirdik" deyip istediğine ulaşmaya çalışıyor. Ağabeyim diyor ki, "O çocukta sadece internetteki yengeçlerle ilgilenecek göz yok. Eve internet bağlandığında babası, gözünü ondan ayırmasın..." Bendeki televizyon eleştirmenliği genetik olmasın sakın?
Ne demiş?
"Kaderle kavga etme artık. Kaderi yenemezsin..." (atv'nin ilgiyle izlenen dizisi Bir Zamanlar Çukurova'da Fekeli'den Yılmaz'a)
Gaf kürsüsü
Kim Milyoner Olmak İster? yarışmacısı, "Futbolu ve futbol izleyicisi olmayı eleştiren ve '22 adam bir topun...' şeklinde başlayan klişe sözün devamında hangisi söylenir?" sorusuna doğru yanıt "Peşinden koşuyor" yerine "Havasını söndürüyor" diye cevap verince ilk soruda elendi.
Zap'tiye
Türkiye'de 9 yılda 153 bin çocuk istismarı davası açılmış. Yani ortalama her yarım saatte bir çocuk istismarı davası görülüyor. Sapıkları durduramıyoruz, bu belli. Artık tek çare 'zamanı' durdurmak...