Sinir et, şöhret ol!

Salı günü bu sütunlarda tv8'in yeni yemek yarışması 'Masterchef'i kritik ederken, sıra dışı yarışmacı Murat için ayrı bir paragraf açmıştım. Çünkü daha yarışma...

Salı günü bu sütunlarda tv8'in yeni yemek yarışması 'Masterchef'i kritik ederken, sıra dışı yarışmacı Murat için ayrı bir paragraf açmıştım.
Çünkü daha yarışma başlamadan takım arkadaşlarına sataşmaya, onları deli etmeye başlamıştı. Dakikalar ilerledikçe Murat'ın yarışmacılar ve jüri üyeleri üzerindeki 'baskısı' giderek arttı; kimini aşağıladı, kiminin sinirleriyle oynadı, kimiyle alay etti. Tv8 kurmaylarının artık ustalaştığı 'cast seçiminde' belli ki 'kötü polis' rolü ona biçilmişti.
Murat'ı aslında bir yerlerden gözüm ısırıyordu. Yazımın yayınlandığı gün gelen okur mektuplarının yardımıyla hatırladım.
Bir süre önce yine tv8'de yayınlanan bir başka yemek yarışması 'Yemekteyiz'e katılmış, orada da herkesi sinirden delirtmiş, en sonunda sunucu Onur Büyüktopçu tarafından yarışmadan kovulmuştu.
Gelelim yazının ana fikrine...
Kovulmak, sadece bizim televizyon sektörümüzde 'güçlü bir referans'tır. Ekrana çıkıp da acayip davrandın mı, ona buna çemkirdin mi, hem stüdyodakilerin, hem de ekran başındakilerin sinirini ayaklandırdın mı, 'fenomen olma'(!) kapıları önünde olayca açılır. 'Survivor' gibi aksiyon yarışmalarını şöyle bir gözünüzün önünden geçirin.
Önce sessiz ve sakin olanlar elenir, işi gücü kulis yapmak, laf taşımak, onu bunu çekiştirip kaslarıyla değil kumpaslarıyla yükselmeyi seçenler ise uzun süre kalıcı olurlar.
Aslında 'ekranda kötünün prim yapması', sosyal medyanın hayatımıza kazandırdığı (daha doğrusu kaybettirdiği) bir sonuç. Malum, internette en çok takip edilenler, sabah gözünün çapağıyla klavye başına oturup 'Acaba bugün kimi gömsem, kime çamur atsam, kimin fabrika ayarlarıyla oynasam?' diye mesaiye(!) başlayanlar.
Eleştirme ile imha etmeyi, yol gösterme ile ukalalık yapmayı, fikir yarıştırmakla algı operasyonu düzenlemeyi birbirine karıştıranlar yüzünden hayat pek çok insan için çekilmez hale geliyor. Gelin görün ki, internette insan gömmeyi meslek edinen 'sanal cenaze levazımatçıları', prim yaptıkça yapıyor.
Bazen kendimden şüphe ediyorum, acaba 'normal' davrandığım için 'anormal' olan ben miyim diye...
YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Bu duruşmalar canlı yayınlanmalı 22 Kasım 2024 | 174 Okunma Mesele 8 bin lira değil anlamadınız mı? 21 Kasım 2024 | 551 Okunma Sosyal medya geneleve döndü 20 Kasım 2024 | 998 Okunma Ahlaklı esnafa mektubumdur 19 Kasım 2024 | 257 Okunma Bir gün cayır cayır yanacağız!.. 17 Kasım 2024 | 141 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar