‘Son dilimi kapma’ teknolojisi
Her şey gibi buzdolapları da 'akıllı' oldu. Cep telefonunuzdan dolabın içini görebiliyorsunuz. Hatta bazı buzdolapları, kahvaltı rafı hafiflediğinde size mesaj gönderip 'Peynir al' diye dürtüyor! Tabii burada...
Her şey gibi buzdolapları da 'akıllı' oldu. Cep telefonunuzdan dolabın içini görebiliyorsunuz. Hatta bazı buzdolapları, kahvaltı rafı hafiflediğinde size mesaj gönderip 'Peynir al' diye dürtüyor!
Tabii burada akıllı olan, buzdolabından ziyade 'tüketim toplumu' inşa edenler.
Yeni buzdolabı reklamında da evin iki çocuğu ve babaları, cep telefonlarından 'dikizledikleri' evdeki buzdolabında son bir dilim pasta kaldığını görüp onu mideye indirmek için telaşla eve koşuyorlar.
Ama ne görsünler; anne, o son dilimi afiyetle yiyor.
Ben o sahneyi görüp de tam 'Hiçbir anne, evdeki son dilim pastayı yemez.
Anne yüreği buna el vermez' diye yazı döşenmeye hazırlanırken, anne yana çekiliyor ve tezgahın üzerinde yeni ve kocaman bir pasta beliriyor. Ana yüreği işte...
Şimdi de gelelim zurnanın 'zırt' dediği yere. Firma, bu ürününü 'Son dilimi kapma teknolojisi' diye gururla tanıtıyor. Bu durumda can alıcı soruyu sormak da bana kalıyor: Kalan son dilimi kapmak için birbirini ezen insan topluluğuna ne zamandır 'aile' deniyor?