TRT’nin büyüklüğüne yakıştı mı?
Sabah Gazetesi Yazarı Yüksel Aytuğ'un bugünkü (01.12.2022)''TRT’nin büyüklüğüne yakıştı mı?'' başlıklı yazısı.
Yıllardır bu köşeyi takip edenler bilir, TRT'yi severim, sayarım ve itiraf edeyim ki biraz kayırırım. Çünkü o ekranın karşısında büyüdüm. İçimdeki televizyon ateşini yakan ve beni bu sektörde kalem sallamaya hazırlayan okuldur TRT... Ama tabak (deri ustası), sevdiği deriyi yerden yere vururmuş. Ben de kurumun eksik ve yanlışını gördüğümde yine onların yararına eleştirmekten geri durmam.
TRT, Katar'daki Dünya Kupası'nın ihtişamına eşlik edecek bir yayıncılık yapamıyor. Özellikle de pek çok maçın Katar'dan değil de stüdyolardan anlatılması, izleyiciyi fena halde rahatsız ediyor. Geçen hafta maçı stüdyodan anlatan TRT spikeri Levent Özçelik'in çaresizlik içinde kurduğu cümleyi sizlere aktarmıştım: "Bizler Ronaldo'nun gol sevincini izlerken oyuncu değişiklikleri yapılmış olabilir."
TRT, Katar'a sadece üç maç spikeri göndermiş. Yayınlayacağı 46 maçın sadece 13'ünü Katar'dan canlı anlattırmaya karar vermiş. Geri kalan 33 maç ise off-tip denilen seslendirme odalarında monitördeki görüntülere mahkum spikerlerin sesinden...
Oysa Katar, TRT'ye büyük bir ayrıcalık yapmış, maç yayın hakkını tüm dünyaya yayın yapan televizyonlar arasında bir tek ona vermişti. Bu lüksü kullanmak...