Utanan yok mu?
Bir haftadır hangi haber bültenini izlesem, 'kedicik' denilen basit kadınların erotik danslarını ve onları şehvetle, ağzı sulanarak izleyip danslarına eşlik eden sakallı adamı görüyorum. Adnan Oktar operasyonu...
Bir haftadır hangi haber bültenini izlesem, 'kedicik' denilen basit kadınların erotik danslarını ve onları şehvetle, ağzı sulanarak izleyip danslarına eşlik eden sakallı adamı görüyorum.
Adnan Oktar operasyonu ekranlarda adeta halkın cinsel duygularını istismar eden bir 'fırsatçılığa' dönüştü.
Televizyonda sürekli 'âlem' görüntüleri dönüp duruyor.
Turizm haberi deyince arşivden sadece bikinili kadın görüntülerini bulup çıkarmayı akıl edenler, şimdi de Adnan Oktar olayını vesile edip bültene erotizm pompalayarak seyirci avlama yarışına giriştiler.
Görüyorum ki kimsenin utanması, arlanması kalmamış.
Bu görüntüleri evlerinde çoluk çocuğuyla birlikte izleyen aileler
olduğu kimsenin aklına gelmemiş. Bu bir film değil, dizi değil. Ekran başındakiler hazırlıksız. 'Haber öğrenmek' için televizyonun başındayken, bir anda kendilerini Amerika'nın pespaye gece kulüplerinde yapılan 'kucak dansının' ortasında buluyorlar. Haberler, bültenlere ve sitelere öyle pervasızca, öyle sorumsuz bir şekilde servis ediliyor ki, fena halde isyan edesim var. Yahu, cinsel ilişkiyi reddeden kadınların nasıl sapıkça cezalandırıldığının mide bulandırıcı ayrıntılarını bile bu 'habercilik' sayesinde (!) öğrendik, olacak iş mi? Bu konuda fena halde doluyum. Ama daha fazla ayrıntıya girersem, eleştirdiğim anlayışa hizmet edecek olmaktan korkuyorum. Neyse, siz anladınız onu...