Zebani olsan ne yazar?
"Daha geçen hafta üzüntüyle çektim ciğerlerime, su buharı ile karışık yanık odun kokusunu... Kazdağları'ndaki gizli mücevherlerden, doğa şaheseri Şahindere Kanyonu'ndaki ormanlar yanarken... Askerliğimi...
"Daha geçen hafta üzüntüyle çektim ciğerlerime, su buharı ile karışık yanık odun kokusunu... Kazdağları'ndaki gizli mücevherlerden, doğa şaheseri Şahindere Kanyonu'ndaki ormanlar yanarken... Askerliğimi yaptığım İzmir Narlıdere'deki Çataltepe'den bilirdim, söndürülmeye çalışılan orman yangınının kokusunu. Gece yarıları araçlara doluşup, kazma kürek girişirdik yangınla mücadeleye, 'Yangın kuşu'nun ne demek olduğunu orada öğrenmiştim. Orman yangınında kanatları tutuşan kuşlar can havliyle metrelerce uçup, cansız yere düştüklerinde, yanan bedenleri bir başka yerde orman yangını çıkarırmış meğer. Ve kaplumbağalar... Saatte 50 kilometre hızla yayılan yangından saatte 500 metrelik hızlarıyla kurtulmaya çalışırken, kömür olan çaresizler... Ormanda yananın sadece ağaç olmadığını orada öğrenmiştim.
Geçen hafta Altınoluk'taki evimizin üzerinden yangın söndürme helikopterleri uçup, önümüzdeki sahilde su torbalarını doldururken yine burnumda o koku vardı. Aradan sadece bir hafta geçti, geçmedi, bu kez karşı sahildeki Ayvalık'ın Şeytan Sofrası tutuştu... Üzerine her çıktığımda bana 'Allah'ım iyi ki bu cennet ülkede yaşıyorum' dedirten Şeytan Sofrası... Ayvalık'taki irili ufaklı onlarca...