Bize en güzel proje Türkiye

Uzun yıllardır Birleşmiş Milletler (BM) ve örgütleri ile zekât fonları kurulması üzerine projeler çalışıyordum. Bu projelerin gerçekleşmesinin, zekât fonu bulunmayan İslam İşbirliği Örgütü (OIC) üyesi ülkeler için örnek teşkil edeceğini ve İslam dünyasında zekat fonlarının kurulmasının katalizörü olacağına inanıyordum. Böylece sürdürülebilir, adil ve müreffeh bir toplum inşa etmek mümkün olacaktı. Evet, sürdürülebilir, adil ve müreffeh bir toplumu var edecek unsurların en belirleyicilerinden birisi

https://w.soundcloud.com/player/?url=https%3A//api.soundcloud.com/trac

Uzun yıllardır Birleşmiş Milletler (BM) ve örgütleri ile zekât fonları kurulması üzerine projeler çalışıyordum. Bu projelerin gerçekleşmesinin, zekât fonu bulunmayan İslam İşbirliği Örgütü (OIC) üyesi ülkeler için örnek teşkil edeceğini ve İslam dünyasında zekat fonlarının kurulmasının katalizörü olacağına inanıyordum. Böylece sürdürülebilir, adil ve müreffeh bir toplum inşa etmek mümkün olacaktı.

Evet, sürdürülebilir, adil ve müreffeh bir toplumu var edecek unsurların en belirleyicilerinden birisi sivil toplumun kendi inisiyatifi olan sosyal finanstır (zekat, sadaka, bağış, borç vb). Taşkınca kullanılan refah devleti değil. Makul kullanılan devlet olursa başka. Refah devletinde taşkınlık; varsılın sorumluluğunu da kamu maliyesinin yüklenmesi demektir. Bu kapitalizmin ürettiği bir sorundur. Ve taştıkça taşan refah devleti sürdürülemez.

Sosyal finans, devlete göre gelirin yeniden dağıtılmasında daha etkin ve adil olabilir. Üstelik sosyal finans toplumu düzenleyici ve ekonomik bozgunculuğu önleyici bir karakteri haizdir. Sigorta gibi yani esas işlevine ilaveten faydalar sağlar. Rant, faiz, yolsuzluk vb sosyal finansın etkinliğine paralel otonom şekilde giderilir. Öyle ya yaratılmış ekonomi adildir. İnsanın kapitalist eylemleri onu bozar.

İşte geçtiğimiz hafta çalıştığım bu BM projelerden birisi nihayet hayat buldu. BM (UN) Uluslararası Göç Örgütü (IOM) uhdesindeki zekât fonu projesi Ramazan öncesi hayata geçti. Global rol oynayabilecek böyle bir fon İslam ekonomisi ve finansı çalışan herkesin hayalinde idealize etmeye çalıştığı konulardandır.

IOM İslami Hayır Fonunun (Islamic Philantrophy Fund) tanıtım toplantısını Suudi Arabistan’ın Riyad şehrindeki UN House’da gerçekleşti. Örgütün genel sekreteri, OIC Fıkıh Akademisi yöneticileri, OIC ülkeleri Riyad büyükelçileri, hayırseverler ve BM temsilcileri tanıtım toplantısına katıldı.

Toplantının Suudi Arabistan’da olması bana büyük arzum Hicaz’ı görmek imkanını verdi. Hem de Ramazan’ın başlangıcında...

Riyad’dan Medine’ye hicret ettim. Adeta evimdeydim. Düzeni korumak için uygulanan sıkı kurallara karşı içimden evin çocuğu gibi şımarıklık yapmak geliyordu. Hiçbir şeye gocunmuyordum. Her şeyden memnundum. Sıfır şikâyet… Peygamberimizin himmeti olsa gerek…

Oradan Mekke’ye gittim. Oluk oluk insanla Beytullah’a aktım. Hayret ve ibret… Hayret ve ibret… Her vakitte…

Toprak belki insanları üstünde tutmakta zorlanıyordu… Bambaşka bir iklim… Tüm özlemler bitip yerine tek bir tanesi geliyor. Gidip de dönmeyene şaşmam… Dönüp de tekrarı için yananlar olması bundandır.

Ben öyle anlıyorum ki bu dünyaya dair her şey hem bomboş hem dopdolu… Elimizde tuttuğumuz her nimet hem hiç değersiz hem de çok değerli… Her nimet yakıcı bir sınav.

Tek başına değil sadece, kişi kişi değil, topluluk olarak da…

Yüce Allah bir müjde verir kerim kitabımızda. Aslında bir tehdit olarak da okunabilir.

Mealen; ya iyi bir kavim olur işleri yoluna korsunuz yahut daha iyi bir kavim gelir işleri yoluna kor, der.

Toplum teorilerinin zirvesi işte bu ifadedir.

Bundan önce nereye gitsem Türk olmanın itibarını ve ihtimamını gördüm. Doğu-Batı-Kuzey-Güney fark etmedi. Ama tüm milletlerden Müslümanların toplanmış ve hepsinin Türklerin o iyi kavim olduğuna dair mutabık olduğuna ilk defa rûberû şahitlik ettim. Kendi için istediğini başkası için de tüm içtenliğiyle isteyen milletin bu millet olduğunun insanlar farkında.

Ve şimdi anlıyorum ki bizler için çalışacak Türkiye’den daha acayip hiçbir proje yok.

Kapitalizmi zapt edecek ve karşı hamleyi yapacak devlet de millet de bu…

Sadece Müslümanlar indinde değil, diğer milletlere de Zelenski ve Ukrayna etrafındaki son gelişmelerden sonra hele bu düşünce geçmeye başladı.

Zaten nimetimizin hep güzel, sorumluluğumuzun hep ağır olması bundan. Taşınmayacak yük değil… Orada ne işimiz var, burada ne işimiz var, diye söylenip durmayı bırakmak lazım. Ha bu ifadeler gerçek birer soruysa cevap;

o iyi kavim olacağız, herkese rağmen…


YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
800 milyar euroluk savrulmanın Türkiye’ye ve bölgesine açtığı fırsat penceresi 16 Mart 2025 | 141 Okunma Toplum düzeni: Çatışmanın kodları ve çaresi 11 Mart 2025 | 51 Okunma Vizyonu tıkanan alanlar 09 Mart 2025 | 128 Okunma Bize en güzel proje Türkiye 04 Mart 2025 | 47 Okunma Evlilik ve çocuk sahibi olmak imtiyaz olacak 02 Mart 2025 | 131 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar
Close menu