Akıl Çağı’nın bitişi, Algı Çağı’nın gelişi: Mutlak Sahte’nin zaferi
Türkiye’de yaşanan tedirgin edici bir durum var: Değerlerin aşınması, anlamın anlamsızlaşması, konformizmin yaygınlaşması, sefih sekülerleşme biçimlerinin bütün duyarlıkları, özellikle...
Türkiye’de yaşanan tedirgin edici bir durum var: Değerlerin aşınması, anlamın anlamsızlaşması, konformizmin yaygınlaşması, sefih sekülerleşme biçimlerinin bütün duyarlıkları, özellikle de bu toplumun ruhunu, ruh köklerini oluşturan İslâmî değerleri, hassasiyetleri, anlam haritalarını ve anlamlandırma pratiklerini buharlaştırması, herkesi tedirgin ediyor.
Bu da, kaçınılmaz olarak, belirsizliğin, güvensizliğin, menfaatperestliğin, “gücü gücü yetene” ilkesizliğinin, sosyal darwinizmin, orman kanunlarının her tarafta kol gezmesine yol açıyor...
Sadece tedirgin edici değil, ürpertici bir hava bu: Bunaltıcı.
Bu bunaltıcı hava, ülke içinde yaşanan kontrolden çıkan, hızlı ve savruk değişimlerle ilgili olduğu kadar, postmodernliğin, postmodern duyarlıkların, söylemlerin, sığ, popüler, vulger postmodern kültürün küre ölçeğinde yaygınlaşmasıyla da ilgili; daha çok da postmodernliğin bütün dünyanın yaşadığı tek gerçek konumuna yükselmesiyle, kısacası, dünyanın yaşanan tek gerçeği olmasıyla ilgili aslında.
MODERNLİKTEN PISTMODERNLİĞE: İNSANIN VE HAKİKATİN YOK OLUŞ SERÜVENİ...
Çağ, modernlikten postmodern sürece geçiş serüveninde, insan için tastamam bir ağ’a dönüştü.