Babürşah’ın gözüyle medeniyet-kurucu şehirlerimizden büyüleyici Semerkand tablosu-1

Bugün ve Cuma günü, Hint-Türk İmparatorluğu olarak bilinen Babürlüler Devleti’nin kurucusu, öncü devlet adamı ve Türk dilinin kurucuları arasında yer alan usta yazar Babürşah’ın 1494-1525...

Bugün ve Cuma günü, Hint-Türk İmparatorluğu olarak bilinen Babürlüler Devleti’nin kurucusu, öncü devlet adamı ve Türk dilinin kurucuları arasında yer alan usta yazar Babürşah’ın 1494-1525 yılları arasında kaleme aldığı Babürnamesi’nde Semerkand ile ilgili tasvirlerini sizlerle paylaşmak istiyorum.

Semerkand, dünyanın en güzel şehirlerinden biri. Babürşah da öyle giriş yapıyor Semerkand tasvirine. Buhara, Taşkent, Herat, Hive, Nişabûr, Merv, Tûs gibi İslâm medeniyetine taze soluk getiren, diriltici, toparlayıp tarihin akışını değiştirici bir ruh üfleyen, böylelikle hem İslâm medeniyetinin kaderini hem de dünya tarihinin akışını tam bin yıl şekillendiren Maverâünnehir Medeniyet Havzası’nın belki de en güzel şehri, Semarkand’ın Moğol saldırıyla yerle bir olmasına rağmen sahipkıran (dünyaya hükmeden) dört hükümdardan biri olan Büyük Timur’un başlattığı oğlu Şahrûh ve torunu Uluğ Bey’in görece kısa sürede yeniden inşa ettikleri bu nefis şehrin o yıllarda bir başka edip ve kurucu-hükümdar Babürşah tarafından nasıl etkileyici bir dille tasvir edildiğini görünce, keşke böyle bir şehirde yaşasak, diyeceksiniz.

Şehirlerimizin yok olduğu, şehirsiz, dolayısıyla hatırasız ve ruhsuz yaşamaya mahkûm olduğumuz bir zaman diliminde İstanbul’un mutlaka ruhuna kavuşacağı günlerin özlemiyle, sizi, Timur’un üçüncü kuşaktan torunu Babürşah’ın büyüleyici Semerkand tasviriyle başbaşa bırakıyorum:

***

“Semerkand kadar güzel bir şehir dünyada az bulunur. Beşinci iklimdendir... Şehri, Semerkand’dır. Vilâyetine Mâverâünnehir derler. Hiç bir düşman, şiddet ve üstünlük ile ele geçiremediği için Semarkand’a ‘Belde-i Mahfûza’ [Korunan Belde] derler.

Ahalisi tamamen sünnî, pâk mezhep, şeriate bağlı ve dindardır.

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Kuşanmadan kuşatamazsın: İlim, İrfan, Hikmet ekseninde Medeniyet Tasavvuru Yolculuğu 18 Kasım 2024 | 177 Okunma Yahudiler Hollanda’yı nasıl dönüştürüyor? 17 Kasım 2024 | 481 Okunma Entelijansiyası olmayan bir ülke, bağımsızlığını da varlığını da sürdüremez!  15 Kasım 2024 | 259 Okunma Maarifin dirilişi: Medeniyetin kalp ve zihin yolculuğu 11 Kasım 2024 | 186 Okunma Amsterdam’da gerçekte ne oldu?  10 Kasım 2024 | 591 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar