Bu ülkeyi herkes için güven adası yapmak zorundayız...

Türkiye’nin sorunu siyasî durumalış meselesi değil; varoluşsal konumlanış meselesidir.Mesele, siyasî değil, ontolojik.Türkiye, yüzyıldır, yapılan siyasî yanlışlıklardan ötürü...

Türkiye’nin sorunu siyasî durumalış meselesi değil; varoluşsal konumlanış meselesidir.

Mesele, siyasî değil, ontolojik.

Türkiye, yüzyıldır, yapılan siyasî yanlışlıklardan ötürü, kangrene dönüşen sorunlarla boğuşmuyor. Varlık nedenini, varoluşsal zeminini yitirmesinden ötürü sürgit içinden çıkılması zorlaşan köklü sorunlarla boğuşuyor.

SİYASET, KURUCU BİR KAYNAK DEĞİL KORUYUCU BİR BARINAKTIR

Türkiye’deki bütün farklı kesimler, -buna bütün İslâmî kesimler de dâhil- Türkiye’nin sorununu, siyasal’a, siyasî konum’a, siyasî durumalış’a indirgiyor.

Oysa -politika anlamında- siyaset, kurucu bir kaynak değildir; kurulan bir dünyanın korunması, önünün açılması sürecinde koruyucu bir vasıtadır sadece.

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Zürih’in çağrısı, Lozan'ın acısı ve o akşamın sırrı 18 Nisan 2025 | 152 Okunma Bir kitapçıda Medeniyet arayışı: BASEL’in sessiz kapıları 14 Nisan 2025 | 128 Okunma Stuttgart'ta da bir dil var ama bu dili anlamak için kalp kulağını açmak gerekir 13 Nisan 2025 | 101 Okunma Münih’te sessiz akan zamanın içinden: Yusuf Kaplan ve Medeniyet Mefkûresi 11 Nisan 2025 | 119 Okunma Manacılığın modern maskesi 07 Nisan 2025 | 205 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar
Close menu