Celladına âşık “kurban’lar, kurban’dan ne anlar!
Bayramda bile, bayramı zehir etmek sadece bizim ülkemize özgü bir “ilkellik” örneği! Ne yazık ki, böyle.Nazım Hikmet'i ve Bertold Brecht'i sömüre sömüre varlığını sürdüren -aslında...
Bayramda bile, bayramı zehir etmek sadece bizim ülkemize özgü bir “ilkellik” örneği! Ne yazık ki, böyle.
Nazım Hikmet'i ve Bertold Brecht'i sömüre sömüre varlığını sürdüren -aslında çok iyi bir tiyatro oyuncusu ve dramaturgu- bir sanatçı, kurbanın, “ilkel bir katliam” olduğunu söyleyerek bayramı zehir etti bu kez de.
KURBAN MI “KATLİAM”, SİZ Mİ CELLADINA ÂŞIK “KURBAN”LARSINIZ?
Kurbanı “katliam” olarak nitelendirenler, kurban fikrinden yoksun Batılıların sadece 20. yüzyılda 100 milyona yakın insanı nasıl kurban ettiklerini, katlettiklerini düşünsünler, önce.
İnsana varoluşu ve hakikati, hayatı ve ölüm hakikatini öğreten kurban “barbar”! Yalnızca bir asırda 100 milyon insanı katleden Batı “uygar”, öyle mi?
Bu nedir, aslında? Dibine kadar aşağılık kompleksidir. Hatta düpedüz İslâm nefretidir. Bu İslâm nefreti neden sadece bu ülkede var? Ve bu kadar nefreti ne zaman, niçin ve nasıl biriktirdiniz, arkadaşlar?
İslâm ne yaptı size ki, bu denli nefret ve husûmet besliyorsunuz?
Evet, Batılılar, yeryüzünde hegemonya kurmak için 100 milyon insan katleder, “medenî” olur! Müslümanlar, Allah rızası için kurban kesince “vahşî”?
Celladına âşık olmak, değil de ne, bu?