Ed-din ve din: Ya da vahyî din, neden beşerî; “beşerî din”, neden beşerüstü görünür?
Din, hayattır. Dinin hayatı ise, hakikat. Hayat, hakikatle kâim ve dâimdir. Hakikat yoksa, buharlaşmışsa, din de, hayat da yok olmaya mahkûm, demektir...
DİN, HAYAT VE HAKİKAT
Din, hayat ve hakikat ilişkisini en iyi kavrayan düşünürlerin başında Nietzsche gelir. O yüzden Nietzsche, Batı’da ve başka medeniyet coğrafyalarında din ve hayat ilişkisinin kazısını yapmış, yalnızca İslâm’ın hayatı öldürmediğine, diri tuttuğuna dikkat çekmiştir.
Hayat, hakikatin şifrelendiği yerdir. Hayatı şifreleyen kaynak da, hayatın şifrelerini çözen kaynak da din’dir.
Burada “din” derken -seküler veya kutsal- herhangi bir inanç biçiminden sözetmiyorum. Bizzat Kur’ân’da zikredilen “ed-din”den sözediyorum.
“Ed-din”in kaynağı, ilâhîdir: Âlemlere yüce bir makamdan gönderilen bir “kaynak”tır “ed-din”. Alemlerde şifrelenen alametlerin ilmini hem tarif eden, hem de talim ettiren bir beşerüstü kaynak: Yegâne hayat menbaı, arı-duru, su katılmamış hakikat pınarı.