Entelektüel ve akademisyenle nereye kadar?

Dünyayı ve hayatı anlamak için önümüze sunulan iki figür var: Entelektüel ve akademisyen.İki figür de, hem hakikat’ten nasipsiz, hem de “halk”tan: O yüzden, bu iki figürün, bizi fırlattığı...

Dünyayı ve hayatı anlamak için önümüze sunulan iki figür var: Entelektüel ve akademisyen.
İki figür de, hem hakikat’ten nasipsiz, hem de “halk”tan: O yüzden, bu iki figürün, bizi fırlattığı yer, “izm” çukuru: Entelektüalizm ve akademizm kıskacı.
Entelektüel/izm ve akademi/zm, dünyayı, eşyayı ve insanı anlama sürecinde bir işe yarıyor elbette; ama çok sınırlı bir yere kadar.
Ne ki, varoluş ve hareket alanlarının sınırlılığı ve sınırlayıcılığı nedeniyle, her tür entelektüel çaba, entelektüalizmle; her tür akademik çaba da akademizmle sonuçlanmaya mahkûm: Bunu göremiyoruz işte!

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
“Göçebe toplum”dan, İslâm’a gebe “sanal göçebe insan”a... 25 Kasım 2024 | 134 Okunma Mısır seyahati 24 Kasım 2024 | 201 Okunma Tefekkürün hür kalesi: Bilginin hıfzı 22 Kasım 2024 | 196 Okunma Kuşanmadan kuşatamazsın: İlim, İrfan, Hikmet ekseninde Medeniyet Tasavvuru Yolculuğu 18 Kasım 2024 | 178 Okunma Yahudiler Hollanda’yı nasıl dönüştürüyor? 17 Kasım 2024 | 487 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar