Entelektüel ve akademisyenle nereye kadar?
Dünyayı ve hayatı anlamak için önümüze sunulan iki figür var: Entelektüel ve akademisyen.İki figür de, hem hakikat’ten nasipsiz, hem de “halk”tan: O yüzden, bu iki figürün, bizi fırlattığı...
Dünyayı ve hayatı anlamak için önümüze sunulan iki figür var: Entelektüel ve akademisyen.
İki figür de, hem hakikat’ten nasipsiz, hem de “halk”tan: O yüzden, bu iki figürün, bizi fırlattığı yer, “izm” çukuru: Entelektüalizm ve akademizm kıskacı.
Entelektüel/izm ve akademi/zm, dünyayı, eşyayı ve insanı anlama sürecinde bir işe yarıyor elbette; ama çok sınırlı bir yere kadar.
Ne ki, varoluş ve hareket alanlarının sınırlılığı ve sınırlayıcılığı nedeniyle, her tür entelektüel çaba, entelektüalizmle; her tür akademik çaba da akademizmle sonuçlanmaya mahkûm: Bunu göremiyoruz işte!