Fütûhât-ı Ramazan-4 Oruç, insanı tutar
Bir ibadet, yani varoluş şartı olarak oruç, müminin Rabbine yönelmesidir. Her ibadet gibi Rabbi'yle ontolojik temasa geçmesi.Ne büyük bir asalet, imtiyaz ve izzet bu böyle!HAKÎKÎ ÖZGÜRLÜK: KULLUKHer ibadet gibi...
Bir ibadet, yani varoluş şartı olarak oruç, müminin Rabbine yönelmesidir. Her ibadet gibi Rabbi'yle ontolojik temasa geçmesi.
Ne büyük bir asalet, imtiyaz ve izzet bu böyle!
HAKÎKÎ ÖZGÜRLÜK: KULLUK
Her ibadet gibi oruç da bir kulluktur (ubûdiyet); insanın kul olduğunu hatırlaması.
Kulluk, özgürleşmektir. Kul olmayan, kulluğunun şuuruna varamayan insanlar, özgürlüklerini yitirirler; kâh kula, kâh paraya-pula kul olurlar; kâh kulun yapıp ettiklerine, kâh dünyaya, dünyadaki her şeye, kâh nefislerine, nefislerinin arızî arzularına ve ârızalarına...
Ama Hakk'a kul olmayan insan, hakîkati göremez; en zayıf şeylere de, en güçlü şeylere de kul-köle olur da farkedemez bile bunu.
İşte oruç, insana her şeyden önce kulluğunu hatırlatır. Hakka kul olmadığı takdirde kolaylıkla her şeyin kulu olacağını; tıpkı Kitabımız gibi, tıpkı tarihin büyük peygamberleri, bilge kişileri, çağımızın düşünürleri, sanatçıları gibi; örneğin romanın zirvesi Dostoyevski veya psikanalizin zirvelerinde gezinen Lacan gibi..