Geliyorum diyen felâket: Çocuklarımızı kaybediyoruz!
Yeni Şafak Gazetesi Yazarı Yusuf Kaplan'ın bugünkü (28.11.2022)''Geliyorum diyen felâket: Çocuklarımızı kaybediyoruz!'' başlıklı yazısı.
Türkiye’deki 18-25 yaş kuşağının % 70’i ülkeyi terketmek istiyor.
Bu oran, zeki çocuklarda % 95‘ten fazla bir rakam olarak çıkıyor karşımıza!
Ürpertici bir manzara var karşımızda!
Sizce de ürpertici değil mi, bu manzara?
Nedir bu, peki?
Bu ülkenin intiharıdır!
Oysa ülkesini seven insan, en zor şartlarda bile ülkesini terketmez, ülkenin o zorluklardan çıkması için mücadele eder.
(Burada, ülkesinden asla nefret etmeyen, aksine her an ülkesi burnunda tüten, ekmek parası için gurbet ellere giden gurbetçilerimizin durumunun çok farklı olduğunu söylememe bile gerek yok!)
Burada gençleri değil, ülkeyi bu hâle getiren iki asırlık çarpık ve çağdışı zihniyeti sorguluyorum.
Ülkeye tepeden köksüz, sığ bir kimlik dayatan, Kendini de, Batı’yı da tanımayan, umutsuz ve ufuksuz kuşaklar yetiştiren, mankurtlaştırıcı eğitim, kültür, medya rejimini sorguluyorum.
Peki, bütün bu savrulmanın, çözülmenin sebepleri neler acaba?
Kanımca, bunun hem dış hem de iç iki temel varoluşsal ve kültürel sebebi var. Önce dış sebebi gözden geçirmek isterim, kısaca.
DİJİTAL SÖMÜRGECİLİK: ÜÇ EPİSTEMİK KÖRLEŞME VE ONTOLOJİK KÖLELEŞME BİÇİMİ
1980’lerde ve 1990’larda çokça tartıştığımız küreselleşme süreci nihâî hedefine ulaşmak üzere gibi, belki de çoktan ulaştı bile: Bütün sınırlar ortadan kalktı. Bütün kültürel, dînî, millî, etnik aidiyet biçimleri buharlaştı.
Dijital sömürgecilik çağındayız: Dijital sömürgecilik, popüler kültür üzerinden bütün aidiyet biçimlerini, inanç, değer, anlam ve bağlanma kiplerini yerle bir ediyor!
Sınırların ortadan kalması, ufukların genişlemesi anlamına gelmiyor; aksine sınırlar ortadan kalktıkça ufuk daralıyor, şaşırtıcı bir şekilde: Seküler-kapitalist tekno-pagan popüler kültür biçimleri, sadece hız, haz ve ayartı ekseninde ilerliyor ve kitleleri baştan çıkarıyor; kendinden, ailesinden, ülkesinden, değerlerinden uzaklaştırıyor; dünyaya, dünyanın sorunlarına yabancılaştırıyor: Egosunun, hazlarının, arzularının kölesi yapıyor! Hedonizmin zaferi bu: Pasif nihilizmin yani.