Geliyorum diyen felâket geldi, kapıya dayandı: Çocuklarımızı kaybediyoruz! Ey devlet, uyuma!

Devlet aslâ sessiz kalamaz bunlara !

Asıl felâket henüz geliyor! Yıllardır, bangır bangır bağırıp duruyorum gerek bu sütunda gerek sosyal medyada gerekse televizyonlarda!

İnsanlar beni felâket tellalı olmakla suçluyorlar gelen tehlikelere dikkat çeken yazılar yazdığımda ya da televizyonlarda bu konuları dillendirdiğim zaman.

Felâket başlarına gelmeyince, kapılarını çalmayınca, evlerine girmeyince görmüyor, görmek istemiyor insanlar, maalesef!

İNSAN TÜRÜNÜ YOK EDECEK ÜRPERTİCİ BİR FELÂKET BU!

Ürpertici gerçek şu: Umursamıyorlar insanlar başlarına gelmeyince!

Ama o felâket artık bize kâbuslar gördürecek kadar yakınımızda, en yakınımızda.

Onunla yüzleşmek, hesaplaşmak ve püskürtmek için gerekli hazırlıkları yapmaktan başka seçeceğimiz yok.

Geliyorum diyen felâket şu: Çocuklarımız, gençlerimiz, özellikle de muhafazakâr ailelerin eşcinsel sapkın ilişki biçimlerine yakalarını paçalarını kaptıran genç çocukları yüzünden aileler perişan durumda, şok yaşıyorlar! Bir psikiyatrist dostumuz söyledi bunu geçtiğimiz günlerde ürpererek! Neler anlattı, neler! Şok oldum!

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Stuttgart'ta da bir dil var ama bu dili anlamak için kalp kulağını açmak gerekir 13 Nisan 2025 | 52 Okunma Münih’te sessiz akan zamanın içinden: Yusuf Kaplan ve Medeniyet Mefkûresi 11 Nisan 2025 | 117 Okunma Manacılığın modern maskesi 07 Nisan 2025 | 203 Okunma Câmiden şehre bakmak: Mekânın ruhu Hira'dan Mekke'ye 06 Nisan 2025 | 64 Okunma Yörüngesini kaybeden mimarî: Cami, mekân ve yön 04 Nisan 2025 | 85 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar
Close menu