İki Gece Yolculuğu: “Lâ”dan “İllâ”ya...
Âlemlere rahmet olarak gönderilen Efendimiz (sav), bu gece iki aziz ve leziz yolculuk gerçekleştirdi: Önce Kudüs'e götürüldü. Ardından arş-ı a'lâ'ya, sidretü'I-müntehâ'ya, yani, nihâi, “son...
Âlemlere rahmet olarak gönderilen Efendimiz (sav), bu gece iki aziz ve leziz yolculuk gerçekleştirdi: Önce Kudüs'e götürüldü. Ardından arş-ı a'lâ'ya, sidretü'I-müntehâ'ya, yani, nihâi, “son nokta”ya...
Kudüs'e yapılan ilk yolculuk, yani İsrâ hâdisesi, Hakikat Yürüyüşü'nün başlangıç noktası'ydı. Yol'a çıkıştı. Yol'a çıkılmıştı...
İkinci hâdise, yani Mirac, İlâhî Huzur'a Yüksel/ti/liş'ti. Yolculuk'tu. Asıl yolculuk buydu.
YENİDEN DOĞUŞ VE YENİLENEREK DOĞRULUŞ
İki hâdise de, olağanüstüydü, beşerüstüydü; zamanlar ve mekânlarüstüydü. Mülk âleminden melekût âlemine yapılan yolculuklardı.
İnsanı, beşerî putlardan ve dünyevî kirlerden arındırarak, insanlığa insanlığını hatırlatacak, bütün varlığa ve insanlığa İslâm'ın rahmet kanatlarını gerecek yeniden doğuş ve yenilenerek doğruluş yolculuğuydu Efendimiz'in bu iki beşerüstü, zamanlar ve mekânlarüstü yolculuğu.
Bu iki yolculuğun bile öğrettiği ve hediye ettiği şey, Yol ve Yolculuk hakikatleriydi: Yol'un adı: Hakikat'ti. Yolculuğun adı, Hakikat Yolculuğu. Meyvesi ise Yükseliş'ti.
Beşerî olan'dan İlâhî olan'a, mülk âlemi'nden melekût âlemine yükseliş. Ve melekût âleminden süt emerek yenileniş, arı-duru, tertemiz bir kişiliğe bürünüş. Yeniden doğuş ve yenilenerek doğruluş.
Deyim yerindeyse, Kudüs yolculuğu, yeniden doğuş'un başlangıcı, Mirac yolculuğu ise yenilenerek doğruluş'un adıydı.