Kültürel inkâr, “intihar”la sonuçlanacak/tı, kaçınılmaz olarak!
Türkiye’de deizm ve ateizm’de bir patlama yaşanıyor…Herkes inanıp inanmamakta hürdür, elbette. Deistleri ve ateistleri suçlama kolaycılığına kaçmadan, insanların neden deist ve ateist olduklarını...
Türkiye’de deizm ve ateizm’de bir patlama yaşanıyor…
Herkes inanıp inanmamakta hürdür, elbette. Deistleri ve ateistleri suçlama kolaycılığına kaçmadan, insanların neden deist ve ateist olduklarını çuvaldızı kendimize batırarak göstermeye çalışacağım birkaç yazıda.
Bu yazıda bir tarih felsefesi geliştirerek meseleye uzun soluklu bir giriş yapmak ve bu toplumun İslâm’ı yitirdiği zaman neyi yitirmiş olacağını göstermek istiyorum.
TARİHİ, TARİHE GEÇ GİREN TOPLUMLAR YAPAR
Şöyle bir teorim var: Tarihi, tarihe veya bir medeniyetin tarihine geç giren toplumlar yapar.
Taze kan, taze enerji ve taptaze bir ruh katarlar o medeniyetin tarihine.
O medeniyetin tarihinde yaşanan ve o medeniyetin çocuklarını yoran, bîtap düşüren asırlık sorunları yaşamadıkları için bu taze kanı, enerjiyi ve ruhu da, çok daha yerinde ve verimli bir şekillerde kullanma imkânına onlar sahip olurlar: Yorgun düşen bir tarihe can verecek, kan verecek, enerji ve ruh katacak yepyeni, taptaze bir başlangıç yapma imkânına kavuşurlar: Tabir câizse, önlerinde doldurulmayı bekleyen bembeyaz bir sayfa bulurlar...
Medeniyet, hem önceden yaşanan ve medeniyeti perperişan eden iç kargaşadan, hercümerçten kurtulma hem de taze, diri ve genç bir yolculuk yapma imkânına kavuştu Türklerin Müslüman olmasıyla birlikte.