Ortak medeniyet fikri ve Türk dünyası medya rejimi
Türk devletleri ama Türkçe konuşmuyorlar! Şaka gibi ama gerçek! Türk devletleri ama müşterek bir dile, müşterek büyük rüyalara, iddialara, medeniyet fikrine sahip değiller...
Oysa hepsi de müşterek dilin, müşterek büyük rüyaların, iddiaların, medeniyet fikrinin çocuğu; hepsi de aynı medeniyetin havasını soludu; aynı medeniyetin ilimde, irfanda, hikmette çığır açıcı, bin yılımızı kurucu eserleri bu topraklarda Horasan ve Türkistan havzasında ortaya kondu; bu eserleri, klasiklerimizi, kurucu kaynaklarımızı bize, bütün insanlığa armağan eden büyük öncülerin, İmam Maturidî’lerden İmam Buhârî’lere, Fârâbî’lerden Şâh-ı Nakşibend’lere, Taberî’lerden Yusuf Hemedânî ve Ahmet Yesevîlere kadar büyük şahsiyetlerin menbaı Horasan ve Türkistan’da köksalan Mâverâünnehir Medeniyet Havzası oldu; ve bu menbaı bütün insanlığa cömertçe sundu.
ÖNCE MEDENİYET FİKRİ VE TÜRKÇE...
Öncelikli olarak müşterek bir Türkçe’nin geliştirilmesi gerekiyor; edebiyat, sanat, düşünce dili olarak Türkçe’nin.
İlke şu burada: Medeniyet dili olarak Türkçe’nin inşa edilmesi gerektiği fikrine ulaşılmadan edebiyatta, sanatta, düşüncede müşterek bir Türkçe inşa edilemez.