Ramazan Medeniyeti-3: Ramazan’ın beyaz atları ve okları
Önceki yazıda Ramazan'ın benzersizliğini mercek altına almıştım. Bu yazıdaysa, bu kez orucun benzersizliğini tattırmak istiyorum sizlere...Kutlu Kitabımız'da “Ramazan” ya da “Ramazan orucu” gibi...
Önceki yazıda Ramazan'ın benzersizliğini mercek altına almıştım. Bu yazıdaysa, bu kez orucun benzersizliğini tattırmak istiyorum sizlere...
Kutlu Kitabımız'da “Ramazan” ya da “Ramazan orucu” gibi isimlendirmeler yapılmaz. Oruç âyetinde doğrudan “Ramazan ayı / şehr-i Ramazan” nitelemesi yapılır.
Ramazan ayı, benzersizliğini ve bu benzersizliğinden kaynaklanan “gücünü” sadece oruç tutanlara değil, oruç tutmayanlara da hissettiren, gösteren çok katmanlı bir varoluş iklimidir.
RAHMAN, RAHMET KANATLARINI BÜTÜN VARLIĞA GERER CÖMERTCE...
Bu açıdan Ramazan ayının bahşettiği iklimi ve havayı, oruç tutan-tutmayan, inanan-inanmayan herkes farklı ölçülerde de olsa bizatihî solur, yaşar, tecrübe eder.
Ramazan'ın havasını ve oluşturduğu biliş, oluş ve varoluş, diriliş ve arınış yolculuğunu yalnızca insanlar yaşamaz iliklerine kadar; bütün varlıklar da yaşar kendilerince...
Ramazan'ın bütün varlığı kucaklayan varedici ve diriltici mevsimi, Rahman'ın rahmet kanatlarını bütün varlıklar üzerine gerdiği bir bütünleşme mevsimidir aynı zamanda.