Sezai Karakoç: Zaman’ın sesi değil, “ses”in zaman’ı

Üstad Sezai Karakoç, Rabbine kavuştu. Allah (cc) rahmet eylesin. Mekânı cennet, makamı âlî olsun. Dünya ruhunu kaybetti. Ortaya işlenmesi ve geliştirmesi gereken güçlü bir medeniyet mefkûresi koydu. Sanatıyla...

Üstad Sezai Karakoç, Rabbine kavuştu. Allah (cc) rahmet eylesin. Mekânı cennet, makamı âlî olsun.

Dünya ruhunu kaybetti.

Ortaya işlenmesi ve geliştirmesi gereken güçlü bir medeniyet mefkûresi koydu. Sanatıyla çığır açtı. Vahyin ışığını yansıtan Nebevî ahlâkıyla İslâm’ın izzetini, Müslümanın haysiyetini korudu.

Bu haftaki üç yazımda da Sezai Bey’i yazacağım. Önce bir çerçevesi sunması bakımından bir yazımı tozunu alarak paylaşmak istiyorum.

HAKİKAT ERİ, ÇAĞIN BİLGESİ VE DİRİLİŞ ÖNDERİ

Sezai Karakoç, bu dünyada yaşayan biri değil: Pergelini ötelere ayarlamış ayrıksı bir bilge. Elbette burada...

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Zürih’in çağrısı, Lozan'ın acısı ve o akşamın sırrı 18 Nisan 2025 | 154 Okunma Bir kitapçıda Medeniyet arayışı: BASEL’in sessiz kapıları 14 Nisan 2025 | 128 Okunma Stuttgart'ta da bir dil var ama bu dili anlamak için kalp kulağını açmak gerekir 13 Nisan 2025 | 101 Okunma Münih’te sessiz akan zamanın içinden: Yusuf Kaplan ve Medeniyet Mefkûresi 11 Nisan 2025 | 119 Okunma Manacılığın modern maskesi 07 Nisan 2025 | 205 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar
X
Close menu