Türkiye önce denge unsuru olmalı, sonra dengeleri belirleyen aktör
Yeni Şafak Gazetesi Yazarı Yusuf Kaplan'ın bugünkü (26.09.2022)''Türkiye önce denge unsuru olmalı, sonra dengeleri belirleyen aktör'' başlıklı yazısı.
Türkiye, Şanghay İşbirliği Teşkilatı toplantısına davet edildi.
Kim tarafından? Rusya Devlet Başkanı Putin tarafından!
Putin, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı durup dururken davet etmedi Semerkand toplantısına.
Şunu söyleyebilecek durumdayız: Rusya, Soğuk Savaş’tan bu yana Batı ittifakı tarafından hiç olmadığı kadar köşeye sıkıştırıldı Ukrayna işgali nedeniyle. Ve Rusya, yakın veya hatta uzak tarihinde hiç olmadığı kadar Türkiye’nin desteğine ihtiyaç duyuyor.
İNGİLİZLERİN RUSYA VE AVRUPA PLANI
Rusya’nın Ukrayna’yı işgali üzerine her geçen gün beklenmedik yeni hâdiseler patlak veriyor: Ukrayna’nın Rusya’yı yenebileceği, hatta dize getirmek üzere olduğu propagandası yapılıyor Batı’da: Bu konudaki en iştahlı ve etkili propaganda faaliyetini İngilizler yapıyor: Rusya’nın Ukrayna Savaşı’ndan büyük darbe almasını sağlamaya çalışıyor. İngiliz medyası inanılmaz bir Rusya aleyhtarı yayın yapıyor.
İngilizler, Rusların kaybetmesini neden ister?
İki nedenle: Birincisi, Avrupa’yı dışardan kuşatmak İçin bulunmaz bir fırsat olarak görüyor olması sebebiyle. İkincisi Rusya’yı dize getirmekle Avrupa’nın içlerinden içlerine kadar geniş bir dünya coğrafyasında küresel hegemonya kurmanın kapılarını sonuna açabileceğini düşünmesi sebebiyle. Özetle… Rusya’nın Ukrayna işgali ile başlayan süreç küresel ölçekte İngilizlerin önünü açmaya yarıyor ya da belki de daha doğru bir ifadeyle, bu süreçten en fazla yararlı çıkacak ülke olmak için bütün şeytani güçlerini harekete geçiren bir ülke görünümü arz ediyor Britanya krallığı!
ÇOK BİLİNMEYENLİ DENKLEMLER
Tabii bir de resmin ya da madalyonun öteki yüzü var. Madalyonun öteki yüzünde bambaşka bir küresel kapışmayla karşı karşıya olduğumuz görülebilir rahatlıkla.
Bu savaştaki en önemli küresel gelişmelerden biri, alternatif dünya arayışının ilk defa bu kadar aciliyet kesbetmiş olması ve böyle bir arayışa her zamankinden daha fazla ihtiyaç duyan ülkelerin bu konudaki niyetlerini açıkça belli etmekten çekinmemeleri.
Belki de Batı ittifakı dışında yeni ittifaklar peşinde koşturan Rusya, Çin için inanılmaz bir fırsat bu. İran ve Türkiye ise küresel ölçekli bu kaotik ortamdan hem en çok yararlanabilecek hem de en çok zarar görebilecek iki ülkesi dünyanın. Eğer yanlış stratejiler belirlerlerse çok yıkıcı sonuçları olur bunun hem İran hem de Türkiye için.
İran, küresel sistemin İslâm dünyasını birbirine düşünmek için yeri ve zamanı geldiğinde çok iyi kullandığı bir piyonu’dur. Önce bunu bilelim.