Türkiye’nin Kemalizm’le imtihanı

Önceki yazımda, İslâmî kesimlerin provokasyonlar konusunda dikkatli ve duyarlı olmaları gerektiğini vurgulayarak basiretli olunması çağrısı yapmıştım. Bu yazıda ise, bu kez, Kemalist / laik kesimlere...

Önceki yazımda, İslâmî kesimlerin provokasyonlar konusunda dikkatli ve duyarlı olmaları gerektiğini vurgulayarak basiretli olunması çağrısı yapmıştım.

Bu yazıda ise, bu kez, Kemalist / laik kesimlere, akl-ı selim, basiret, sağduyu çağrısı yapacağım.

Kemalizm eleştirilerimi, hakaret etmeden, açıkça, dürüstçe yazacağım; umarım, Kemalist kesimler (örneğin Odatv’nin, her Kemalizm yazımdan sonra yaptığı gibi!) “vurun abalıya!” ilkelliğiyle değil, hoşlarına gitmeyen teorik gözlemlerimi benimsemeseler de söylediklerim üzerinde düşünmeye çalışarak sağduyuyla tepki verirler.

ABSÜRTLÜKLER ÜLKESİ!

Marx, “ben Marksist değilim” demişti, putlaştırılacağını anladığı için.

Mustafa Kemal’in de, “Atatürk” adını alınca, “ben Kemalist değilim” dediği rivayet edilir ama bunu gerçekten söylemiş midir, bilmiyorum. Eğer söylemişse, Kemalistler tarafından pek dikkate alınmadığı anlaşılıyor.

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Zürih’in çağrısı, Lozan'ın acısı ve o akşamın sırrı 18 Nisan 2025 | 181 Okunma Bir kitapçıda Medeniyet arayışı: BASEL’in sessiz kapıları 14 Nisan 2025 | 129 Okunma Stuttgart'ta da bir dil var ama bu dili anlamak için kalp kulağını açmak gerekir 13 Nisan 2025 | 101 Okunma Münih’te sessiz akan zamanın içinden: Yusuf Kaplan ve Medeniyet Mefkûresi 11 Nisan 2025 | 120 Okunma Manacılığın modern maskesi 07 Nisan 2025 | 205 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar
Close menu