Türkiye’nin seçimi, yok olmak mı, küllerinden doğmak mı?
İlk defa yok olma tehlikesi sezinliyorum: Hemen söyleyeyim, sadece Türkiye’ye özgü, bu ülkede yaşanan bir yok olma tehlikesi değil bu. Dünyada bütün sınırlar ortadan kalktıkça, hız, haz ve ayartıyı...
İlk defa yok olma tehlikesi sezinliyorum: Hemen söyleyeyim, sadece Türkiye’ye özgü, bu ülkede yaşanan bir yok olma tehlikesi değil bu. Dünyada bütün sınırlar ortadan kalktıkça, hız, haz ve ayartıyı eksene alan dromokratik postmodern popüler kültür bütün dünyayı hızla kasıp kavuracak şekilde yaygınlaştıkça, bütün kültürler aşınıyor, toplumlar aidiyet biçimlerini, kendine özgü özelliklerini ve özgürlüklerini yitiriyorlar.
Dromokratik kültürün bu yıkıcı, düzleştirici ve mankurtlaştırıcı saldırısından en fazla etkilenen ülkelerin başında bizim gibi iki asırdır yok olma tehlikesi yaşayan ülkeler geliyor.
Bütün dünyanın böyle bir sorunu var.
Ama Türkiye’nin buna ilaveten bir de içeriden çözülmesi, zihnen yok olma tehlikesi var: Türkiye, iki asır önce raydan çıktı ama seçimini yapmış değil henüz. Siyasî seçimlerden değil, kültürel seçimden söz ediyorum öncelikle.
Bütün Batı medyası, Türkiye’deki siyasî seçimlerin bu yıl dünyada yapılacak en önemli seçimler olduğunu vurguluyor. Batılıların gözü de, umutlarını Türkiye’ye bağlayan mazlumların gözü de Türkiye’deki seçimlere kilitlenmiş durumda.
Özellikle...