Türkiye’nin yörüngesini bulma mücadelesi...
Türkiye, bir asır içinde üç büyük varoluşsal darbe yedi:Önce medeniyet iddialarını terketti...İkinci olarak, medeniyet iddialarını terkettiği için yörüngesini yitirdi.Üçüncüsü...
Türkiye, bir asır içinde üç büyük varoluşsal darbe yedi:
Önce medeniyet iddialarını terketti...
İkinci olarak, medeniyet iddialarını terkettiği için yörüngesini yitirdi.
Üçüncüsü ve daha önemlisi de, bütün bunların neticesinde, başına ne geldiğini, yediği bu varoluşsal darbelerin ne anlam ifade ettiğini göremedi...
Göremezdi; çünkü nasıl bir yokoluş felâketiyle karşı karşıya olduğunu anlayacak, anlamlandıracak ve bu felâketi aşmasını sağlayacak öncü kuşaklarını da yitirmişti.
GERÇEKLERLE YÜZLEŞMEKTEN KORKMAK!
Sonuçta Batılılar tarafından fiilen işgal edilemeyen Türkiye, bizzat kendi elitlerinin marifetiyle zihnen işgal edildi.
Şimdi Türkiye, yörüngesini bulma, siyasî olarak, zihnî olarak ve kültürel olarak gerçek anlamda bağımsızlığına kavuşma mücadelesi veriyor...
Türkiye'de yaşadığımız temel varoluşsal sorunumuz bu.
Ama biz, bütün kesimler olarak, ezberlerimizi gerçek diye birbirimizin suratına fırlatmakla meşgulüz... Gerçeklerden korkuyoruz belki de: Gerçeklerle yüzleşmekten...
Gerçeklerle yüzleştiğimizde ne olacak peki?
GERÇEKLERLE YÜZLEŞTİĞİMİZDE...
Gerçeklerle yüzleştiğimizde, Avrupalı devletlerin iki ürpertici dünya savaşı yaşamalarına ve harab-ü tûrâb olmalarına rağmen asırlık iddialarından vazgeçmediklerini göreceğiz...