Türkiye’yi bize vermek istemiyorlar! Alabilecek miyiz, peki?
Dünyanın hâl-i pür melâlini şöyle özetleyebiliriz: Batılılar, miyop. Müslümanlar, hipermetrop. Asyalılar, astigmat. “Latin Amerika” mı? Adı bile yok! BÜTÜN DÜNYA BATI’NIN ESERİ...
Dünyanın hâl-i pür melâlini şöyle özetleyebiliriz:
Batılılar, miyop.
Müslümanlar, hipermetrop.
Asyalılar, astigmat.
“Latin Amerika” mı? Adı bile yok!
BÜTÜN DÜNYA BATI’NIN ESERİ BÜTÜN DÜNYA BATI’NIN ESİRİ!
atılıları “miyop” olarak nitelendirmem, şaşırtıcı gelebilir: Öyle ya, bilim, düşünce, sanat, Batılıların eseri değil mi?
Doğru: Bugün bütün dünyanın kullandığı temel kavramlar ve kurumlar Batılıların eseri: Yaklaşık üç asırdır, yalnızca Batılılar üretiyor, bütün dünya da tüketiyor...
Buradan çıkarılabilecek sarsıcı sonuçlardan biri de şu galiba: Bütün dünya Batı’nın eseri. Ama bütün dünya sadece Batılıların ürettiklerini tükettiği için Batı’nın esiri. En azından zihinsel olarak Batı’nın esiriyiz hepimiz. İstesek de istemesek de, hoşumuza gitse de gitmese de yakıcı ve yıkıcı gerçek bu.
Bunda, sadece Batılıların üretiyor, bütün dünyanın da Batılıların ürettiklerini tüketiyor olmasının en temel nedeni, elbette ki, yaşayan tek uygarlığın Batı uygarlığı olması ve diğer medeniyetlerin tarihten çekilmiş olması.
BATILILARA “MİYOP” MU DEDİN, SEN?
Batılıları, “miyop” olarak tanımlamama takıldığınızı, duyar gibiyim.
Batılılar, tarihte miyop olarak tanımlanmayı hakeden yegâne insanlık tecrübesi, oysa.
Batılıların kendilerini her şeyin merkezine yerleştirmeleri, kendileri dışındaki dünyaya, medeniyetlere değer vermemeleri, “böcek” muamelesi yapmaları, tam bir miyopluk örneği.
Başından beri böyle bu. Greklerden itibaren...
Grekler, Grek olmayan herkesi “barbar” olarak nitelendiriyordu. Grek değilseniz, “barbar”dınız!
Başkasını hiçe sayma davranışı, modern Batılılara Greklerden sirayet etti. Batılılar, dünyayı, “West and the rest” (Batı ve diğerleri) olarak gördüler. Hatta daha da ileri giderek, “uygar-barbar” diye ideolojik bir ayrıma gitmekten bile çekinmediler.
Körleştirici hatta ürpertici bir miyoplaşma biçimidir bu: Batılılar, işte bu miyoplaşma biçimi üzerinden, kendileri dışındaki insanları, toplumları, kültürleri, medeniyetleri, dinleri “barbar” olarak gördüler ve kendilerine “uygarlaştırma misyonu” biçerek, başka dinlere, medeniyetlere, kültürlere ve tabiata saldırmakta, talan etmekte sakınca görmediler.
Hâlâ da görmüyorlar...
Kendilerini efendi, dünyayı da tepe tepe kullanılacak bir köle olarak görüyorlar hâlâ...
O yüzden orman kanunlarının hâkim olduğu, güçlünün haklı ve yaşama hakkı olduğu Darwinyen barbarlığı, uygarlık olarak dayatıyorlar bütün dünyaya hâlâ!
Başkalarına saygı duymayan bir uygarlık, “uygarlık” mıdır, barbarlık mı, siz karar verin artık.
Yarın, 50 yıl, 100 yıl sonra dünya tarihi yazıldığında, Batı uygarlığı, “tarihin en barbar, en miyop uygarlığı” diye yazılacak, bundan hiç kuşkunuz olmasın.
Düşüş başlasın, Batı uygarlığı gücünü yitirmeyegörsün, bütün dünyada hâkim olan Batıya karşı duyulan aşağılık kompleksi çözülecek, bitecek ve, geçmişi geçtim, sadece bir asırda Batılıların insanlığa karşı, tabiata karşı, hakikate karşı işlediği cinayetler çarşaf çarşaf orta yere serilecek...