Üç aylar’da bütün yollar, yürek-ülkesi’ne çıkar...
Önce, üç aylar'ın ruhunu özetleyen kışkırtıcı bir aforizma:Yürek-ülkesi diye bir yer var. Yürek-ülkesinin çocuklarına bu dünya çok dar. Dolaşma boşuna diyar diyar... Baksana, iyi bak ama!...
Önce, üç aylar'ın ruhunu özetleyen kışkırtıcı bir aforizma:
Yürek-ülkesi diye bir yer var. Yürek-ülkesinin çocuklarına bu dünya çok dar. Dolaşma boşuna diyar diyar... Baksana, iyi bak ama! Şah damarından daha yakın sana O Yâr.
DİRENİŞ, SİLKİNİŞ VE DİRİLİŞ MEVSİMİ
Üç aylar: Çok katmanlı, nefis bir mânâ iklimi; diriltici, leziz bir “bahar” mevsimi...
Kendince Hakk'ı tesbih eden, kozmik teslimiyetin zirvesi dağın-taşın; tohuma kucak açan toprağın; ruh aşılayıcı bir nefesle durdurak demeden ince ince, sessizce esen rüzgârın; gürül gürül akan, geçtiği her yeri sulayan, yıkayan, arındıran ve toprağı tohuma gebe bırakan ırmağın; taptaze meyveler veren, yemişler armağan eden ağaçların da hep birlikte, kendi dillerince, kendilerince eşlik ettikleri yeniden-doğuş, yeniden-doğruluş merasimi...
Muazzam bir direniş, silkiniş ve diriliş senfonisi. Ve herkese ruh üfleyici derin bir mânâ atmosferi.
BÜTÜNCÜL MÜSLÜMAN ZİHNİ VE HAYATI
“Mânâ” kelimesi ile “manevî” kelimesi, aynı köktendir. Ruh ikizidir. İkisi de aynı kökten gelir, aynı kök'e yönelir, bizi de aynı köke yöneltir: Göğe yani.
Müslümanın fikrinde de, zikrinde de, şükründe de aynı Gök-ekini, aynı Ulvî Kaynak, meyve verir: Hayatın mânâ'sı, hem zâhir'e bakar, hem bâtın'a akar; böylelikle çift kanatIı, çok katmanlı bir dünya sunar.