Zihniyet devrimi ve maarif devrimi olmadan aslâ!
Tarihte insanlığın önünü açan, köklü, kalıcı büyük atılımlar maddî atılımlar değil, manevî atılımlardır.Manevî atılım, derinlerde köksalar; bütün...
Tarihte insanlığın önünü açan, köklü, kalıcı büyük atılımlar maddî atılımlar değil, manevî atılımlardır.
Manevî atılım, derinlerde köksalar; bütün maddî atılımlara aşı yapar, ruh katar; derinliğiyle orantılı olarak da zamanı-mekânı aşar...
KRİZ ZAMANLARIN- DA DA İNŞA ZAMANLARINDA DA MANEVÎ GÜÇ KİLİT ROL OYNAR
Burada unutulmaması gereken hayatî nokta şu: Bir medeniyet hamlesinin kaynağı da, medeniyetin zaman zaman yaşayabileceği büyük krizleri aşabilmesinin kaynağı da işte bu manevî güç, manevî kaynaktır.
Mânâ kelimesi ile manevî kelimesi aynı köke aittir, aynı kök'ten gelir ve bizi de aynı kök'e yönlendirir.
Manevî güç'ten sözederken, bir toplumun, dolayısıyla o toplumun ait olduğu medeniyetin bütün zihin, fikir ve sanat, ilim, irfan ve hikmet yolculuklarını ve dünyasını ihata eden, besleyen, yeşerten derûnî bir muhit'ten (bir tür habitus'tan) ve zihniyet haritasını işaret, ifade ve inşa eden çok katmanlı bir kaynak'tan sözediyorum.
Başka bir ifadeyle manevî güç, atılım yapmasını mümkün kılan zihniyet ve maarif devrimlerinin hayata geçirilmesini sağlayan yegâne varoluş şartıdır.
Sözün özü, bir toplumun, dolayısıyla o toplumun mensup olduğu medeniyetin ruhudur, ruh atılımlarının kaynağıdır manevî güç.