90’lar ve devletin kiri
İşitiyorduk. Okuyorduk. Konuşuyorduk. Hatta yazıyorduk.Lanet olsun, insan, insana b.k yedirir mi? Böyle bir adilik olabilir mi?Üzerinde üniforma olmasının anlamı yok. Sivil olup da aynı şeyleri hatta daha kötülerini yapanlar...
İşitiyorduk. Okuyorduk. Konuşuyorduk. Hatta yazıyorduk.
Lanet olsun, insan, insana b.k yedirir mi? Böyle bir adilik olabilir mi?
Üzerinde üniforma olmasının anlamı yok. Sivil olup da aynı şeyleri hatta daha kötülerini yapanlar vardı. O konuda bir noksanımız olmadı 90'larda!
90'lar. Diyarbakır Cezaevi'ni mesken tutan 'kötü ruhlar'ın hortladığı seneler.
Başkasının acı çekmesinden nasıl bir zevk alınabilir?
Başkasının acı çekmesinden zevk alan bir ruh, neyle kirlenmiş olabilir?
O kan ve o kir, devleti nasıl kirletmiştir?
Ümit Yaşar'ın bir 'Sadrazam Hamamda' şiiri vardır bilir misiniz?
Hani sadrazam hamama gider.
Tellaklar, keselerler sadrazamı.
Keselerler, keselerler, keselerler...
Kir biter. Sadrazam da biter.
Ben demiş olmayayım. Bir kaç mısrayı buraya alayım. Şiir kendisi söylesin.
“Öylesine kir çıktı ki sormayın
Her biri nah parmağım gibi
Aman efendimiz bu ne kiri
Demeye kalmadı
Keselerin altında eriyip gitti
Koskoca sadrazam”
Ümit Yaşar ne yapsın, en kolayı sadrazamı hicvetmek. Çünkü yok sadrazam.
90'ların devletini, yıkasaydık, yıkasaydık, temizleninceye kadar yıkasaydık.
Geriye devlet mevlet kalmazdı.
Okuyorduk, konuşuyorduk zulmün türlü türlüsünü.