Ah o eski güvenli bölge!
Suriye’de iç savaş başladı, kaçınılmaz olarak binlerce Suriyeli Türkiye hududuna yöneldi. Mülteciler geliyordu. On bin, yirmi bin, otuz bin. Türkiye’nin tahammül edemeyeceği, artık yeter diyeceği bir...
Suriye’de iç savaş başladı, kaçınılmaz olarak binlerce Suriyeli Türkiye hududuna yöneldi. Mülteciler geliyordu. On bin, yirmi bin, otuz bin. Türkiye’nin tahammül edemeyeceği, artık yeter diyeceği bir sığınmacı sayısı var mıydı? Bunun çeşitli zeminlerde sorulduğunu, Erdoğan’ın da Davutoğlu’nun da çok net cevaplar içermeyen cümleler kurduğunu hatırlıyorum. Sığınmacı sayısı 100 bine ulaşırsa iyi olmaz anlamına geliyordu bu cevaplar. Fakat, Suriye konusunda hiçbir şey devletin tahmin ettiği istikamette yürümedi. Ne sığınmacı sayısı yüz binin üstüne çıkınca patlayabildik, ne de Şam’daki Emeviye Camii’nde Cuma Namazı kılabildik. Halbuki daha önceleri kılıyorduk orada namaz. O şekilde kılmaya devam edebilsek bizim için yeterli olurdu. Suriye’nin kuzeyinde bir Güvenli Bölge kurulması fikrini o zamanlardan hatırlıyorum.