‘Başkası’ değil, Pelin’in babası
İnsanlar ölümü kendilerinden uzakta tutmak isterler. ‘Başkasının ölümü’ yapmak isterler.Ölümün edebiyatını felsefesini yaparlar. Birinin dedikodusunu yapar gibi, ölümün gıyabında...
İnsanlar ölümü kendilerinden uzakta tutmak isterler. ‘Başkasının ölümü’ yapmak isterler.
Ölümün edebiyatını felsefesini yaparlar. Birinin dedikodusunu yapar gibi, ölümün gıyabında, muhabbetin dibini bulurlar.
Ölümün kendisi, ölüm ‘muhabbet’ini keser.
Hepimiz öyleyiz, zannetmeyin ki ‘biz’i hariç tutuyorum.
Bakmayın ‘şeb-i arus’ edebiyatı yaptığımıza, elbet, doğru o edebiyat, ama, biz, o edebiyatı beyan-ı hakikat için değil, teşhir-i malumat için yaparız.
Ben, Berkin Elvan öldüğü zaman, ölümü uzakta tutmadım. Onun yaşında çocuklarım vardı ve içim yandı. Bunu, o günlerde yazdım da.
Günler, aylar geçti. Teröristler, ‘Berkin Elvan davası’na bakan Savcı’yı öldürdüler.
Devletin tarafından baktığın zaman, savcı. İyi de bir savcı. Dava, onun eline geçtikten sonra ilerlemiş. Önceki savcılar, kimi yetkisizlikten, kimi paralellikten, davaya dava gibi bakmamışlar.