CHP’nin hoşuma giden tarafları
Bir CHP milletvekiliyle CHP Trabzon teşkilatından bir yönetici, diyelim il başkanı, Çaykara'nın köylerinde dolaşıyorlar.Bazıları, hikayedeki milletvekilinin Mehmet Sevigen olduğunu söyler. Bilmiyorum, belki...
Bir CHP milletvekiliyle CHP Trabzon teşkilatından bir yönetici, diyelim il başkanı, Çaykara'nın köylerinde dolaşıyorlar.
Bazıları, hikayedeki milletvekilinin Mehmet Sevigen olduğunu söyler. Bilmiyorum, belki yakıştırmadır.
Dolaşırken, bir çeşme başında bir 'nene'ye rastlıyorlar. Nene, suyunu doldurmuş, güğümü omuzlayacak.
“Teyze, sana yardım edelim” diyor bizim Halk Partililer.
“Olur uşağum, Allah razı olsun” diyor nene.
İki CHP'li, nenenin güğümünü evine kadar taşıyor. Eve vardıklarında, nenenin aklı başına geliyor.
“Uşağum, ben sizi taniyamadum, kimlerdensinuz?”
Fırsat bu fırsat. Tam yeri, propogandanın.
“Teyze” diyor (Güya Mehmet Sevigen) “Ben CHP milletvekiliyim. Arkadaşım da CHP Trabzon il başkanı.”
Nenede, bir sukut-i hayal...
“Uyyy,” diyor, “Ne ettinuz siz! Ben bu sularlan aptes alacağudum!”
Bu hikayeyi insanlar çeşit çeşit dinliyor.
Bazıları, “Kadın bilinçli, CHP'linin taşıdığı suyla abdest bile almıyor” diye düşünüyor.
Bazıları, özellikle CHP'liler, kadına buğzediyor. “Ne demek, bu suyla abdest alınmaz? Biz Müslüman değil miyiz?”
Ben, şuna da ihtimal veriyorum: Nene, espri yapmıştır. Neydi basmakalıp 'mizah' izahımız? 'Güldürürken düşündürür.'
'Mesajlı espri' yapmıştır nene.
'Espri'nin altı boş değil elbette. Arkasında, koca bir tarih var.
“Derler ki camiyi kapatmadiler
Minareleri yıkıtmadiler
Hey ğafil besmele okutmadiler”
Diyordu Hafız Edhem Mollaömeroğlu. Şöyle bir mısraını da hatırlıyorum: