Dal ayrılınca gülünden

Babamı kabre koydum. 9 sene önce Anneciğimi bıraktığımız Potlar Köyü mezarlığındaki kabrin hemen yanına.Bu, bir oğul için ne kadar ağır bir görev. Yanımda kardeşim Berat var. Bir kişi...

Babamı kabre koydum. 9 sene önce Anneciğimi bıraktığımız Potlar Köyü mezarlığındaki kabrin hemen yanına.

Bu, bir oğul için ne kadar ağır bir görev. Yanımda kardeşim Berat var. Bir kişi daha, Niyazi Amcamın Recep mi? Muhammet amcamın İsmail mi? Dayım İsmail mi?

Bizim akrabada İsmail çok, çocuklar babam gibi olsun, okusun diye…

Babamı kabre koymak… Bir oğul için çok ağır, fakat en çok bir oğula münasip düşecek kadar hususi bir görev.

Kabrin dibi ıslak, çamur. Beyaz, kireçli bir toprak. Hava serince.

Vah benim az bir soğukta üşüyen, yatağa bile patikle yatan, acı biberi uzaktan gördüğünde öksürmeye başlayan cancağızı tatlı babam!

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Kleptokrasi taşkınları 22 Kasım 2024 | 163 Okunma Cezalılık algısı 18 Kasım 2024 | 209 Okunma Abdülhamit halledilmeseydi kazanır mıydık? 17 Kasım 2024 | 280 Okunma Bir Gazzeli’ye ‘Nasılsın?’ demek 15 Kasım 2024 | 112 Okunma ‘Devlet aklı’ bulunamadı 13 Kasım 2024 | 266 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar