‘Dünya, ölünün başucunda açık kalmış bir

Ramazan geldi geçti, biz hala dünya işleriyle ‘lebaleb’iz. ‘Leb’ bilirsiniz, dudak. ‘Lebaleb’in anlamı, ‘dudak dudağa’ olması lazım. Ama kullanırken, ‘dudağına kadar’ anlamına...

Ramazan geldi geçti, biz hala dünya işleriyle ‘lebaleb’iz. ‘Leb’ bilirsiniz, dudak. ‘Lebaleb’in anlamı, ‘dudak dudağa’ olması lazım. Ama kullanırken, ‘dudağına kadar’ anlamına kullanıyoruz. Bir şeyin, ağzına kadar dolu olmasını ifade ediyor. Belki, bardak, fincan, kadeh, dudağa yakın olduğundan içinde ‘leb’ olan bir kelime denk düşmüştür. Bunu yazdım ya, şüphelendim. Anlayan birine sormak istedim. Eski Türkçe’yi en iyi bilen arkadaşım Mustafa Yılmaz. Ona sordum.

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Kleptokrasi taşkınları 22 Kasım 2024 | 175 Okunma Cezalılık algısı 18 Kasım 2024 | 209 Okunma Abdülhamit halledilmeseydi kazanır mıydık? 17 Kasım 2024 | 280 Okunma Bir Gazzeli’ye ‘Nasılsın?’ demek 15 Kasım 2024 | 112 Okunma ‘Devlet aklı’ bulunamadı 13 Kasım 2024 | 266 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar