İlerledik mi, geriledik mi?
Sakıncalı bir Müslüman. Evvela ‘Müslüman’ diyeyim de, adını anacağım mütefekkiri en azından kendi zihnimde emniyete alayım. ‘Sakıncalı’ dediğim Müslüman, merhum, Fazlurrahman. Benim...
Sakıncalı bir Müslüman. Evvela ‘Müslüman’ diyeyim de, adını anacağım mütefekkiri en azından kendi zihnimde emniyete alayım. ‘Sakıncalı’ dediğim Müslüman, merhum, Fazlurrahman. Benim açımdan sakıncalı değil. Fakat, onu Müslümanlık dairesinin dışına çıkarmaya hazır kalabalık bir topluluk, bulundukları not verme kürsüsünden bu tarafa doğru dik dik bakıyor. Ne notu veriyorlar? Müslümanlık notu. Kürsü nedir? Dinin kendisinde mevcut olmayan, bazı insanların kendi inşa ettikleri ve kendilerini Müslümanlık notu vermek üzere atadıkları mevki. Şimdi kolları sıvamış, Fazlurrahman için bir müdafaaname yazmaya hazırlanıyor değilim. Fazlurrahman’ın fikirleri içinde bana uymayanlar var. Bana uymayan fikirleri nasıl ve niçin müdafaa edeyim? Ama, bir fikri bana uymuyor diye, derdi olan, emeği olan bir Müslüman mütefekkiri, benim de içinde bulunduğum ‘Müslümanlık’ çerçevesinin dışına nasıl, ne hakla çıkarabilirim? Ben, Fazlurrahman’ı biraz geç okudum.