‘İltifat’ konusunda ne kadar da cimriyiz
‘İyi şeyler’ yazmaya devam. İşte bir iyi şey. Hafta sonu mu açıklandı? Necip Fazıl ödülleri. Bu sene dördüncü yılı. Geçenlerde açıkladılar. Bizim ‘varolma’...
‘İyi şeyler’ yazmaya devam. İşte bir iyi şey. Hafta sonu mu açıklandı? Necip Fazıl ödülleri.
Bu sene dördüncü yılı. Geçenlerde açıkladılar.
Bizim ‘varolma’ şekillerimizden biri sanat ve edebiyattır.
Beşir Ayvazoğlu Hoca, içimizde ‘güzel’in ne olduğunu en iyi bilenlerdendir.
Kitabını yazdı (Aşk Estetiği.) Benim bildiğim, daha iyisini de yazan olmadı şimdiye kadar.
Bir ‘güzel olma’ ve ‘güzele ulaşma’ şeklidir sanat ve edebiyat.
Bir ‘medeni’ haldir.
Bilen de bilmeyen de söyler, ‘marifet iltifata tabidir.’
Çok sınırlayıcı bir hüküm cümlesi.
İltifat olsa iyi olur ama, olmayınca da olur marifet.
Bu sözü muhtemelen, marifet sahipleri –arifler- söylememiştir.
Kendisini ‘iltifat’ makamında görenler söylemiştir.
Öyleleri, her şeyin kendilerine ‘tabi’ olmasından hoşlanırlar.
Bir tahakküm kastı, bir tesahüp veya temlik ‘güdü’sü yoksa, güzeldir iltifat.