İtaat et rahat et
Karar Gazetesi Yazarı Yusuf Ziya Cömert'in bugünkü (31.01.2022)'' İtaat et rahat et'' başlıklı yazısı.
Şu anda tecrübe etmekte olduğumuz, karakterini sistemin zirvesindeki Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın belirlediği, onun yorumladığı Cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminde kimin bakan olduğu, kimin olmadığı çok önemli midir?
Bakanlar için ve bakanların aile efradı, sosyal muhiti için mutlaka önemlidir.
Bakan olur ve mutlu olur adam.
Bazı maddi manevi imkanlara kavuşur. Uygun gördüğü kimseleri bu imkanlara kavuşturma imkanına da kavuşur.
Biliyorsunuz, günümüzde kavuşan kavuşana!
Hepsi bu kadar mı? Mümkün olan iyi şeyler bakan ‘yapılan’ zatın şahsı ve muhitindeki efrat ile mi sınırlı?
Hayır.
Gerçekten, memlekete hizmet etmek istiyorsan bakan olarak atanmak bir fırsat olabilir.
Güzel işler yaparsın, insanların hayır dualarını alırsın.
Sistem sana inisiyatif alanı bırakmıyorsa bile küçük küçük iyilik vesileleri bulursun.
Cumhurbaşkanı açısından da önemli olabilir kimin bakan olduğu.
Dışarıdan bakılınca en önemli bakanlık kriteri –aynı kriter memuriyetler için de geçerli olmalı– ‘uyum’ gibi görünüyor.
Bunun yadırganacak bir tarafı yok.
Belki şurasını yadırgarsınız:
En önemli kriter ‘uyum’ olmamalıydı. Evvela ehliyet ve liyakat gözetilmeliydi.
Bunlara ilaveten ‘uyum’ da tabii ki lazım.
Normal şartlarda ‘uyum’ bir ‘karşılıklılık’ içerir.
Burada pek öyle görünmüyor.
Uyumlu olmakla yükümlü olan tarafların sadece biri.
Yani ‘uyum’ ‘itaat’le aynı anlama geliyor.
İtaat de çeşit çeşit.
Birinci çeşitte misyonunuz itaat etmektir. Sloganınız, ‘itaat et, rahat et.’ Ne olursa olsun, doğruya, yanlışa, her şeye.