'Kam-ı dil-i şeyda yok artık
Gerçi canandan dil-i şeydâ için kâm isterem Sorsa canan bilmezem kâm-ı dil-i şeydâ nedir Hayır hayır. Pazartesi günleri şiire, edebiyata dair yazmıyorum. Suriye’de bazı yeni adımlar atılıyor....
Gerçi canandan dil-i şeydâ için kâm isterem
Sorsa canan bilmezem kâm-ı dil-i şeydâ nedir
Hayır hayır. Pazartesi günleri şiire, edebiyata dair yazmıyorum.
Suriye’de bazı yeni adımlar atılıyor. Bu adımların bizim için ne anlam ifade ettiğini düşünürken, Fuzuli’nin bu muhteşem beyti geldi-geçti kafamdan.
Biz, Suriye’de ne istiyoruz? Ne olmasını istiyoruz?
Bunu sorarken geldi.
Fuzuli işitse belki de kızar bana beytini buraya yazdığım için. Fuzuli’nin kızmasını önemserim. Çünkü çok hakkı geçti bana. Çok ‘kâm aldım’ Fuzuli’nin şiirinden.
Bu beyit, başlangıç noktası olarak isabetli sayılmaz.
Çünkü bizim, Suriye’de nasıl bir ‘son’a varılması gerektiği konusunda fikrimiz var.
Fakat, bu fikrimiz şu anda kabil-i tatbik değil.
Nedir fikrimiz?
Zannediyorum şu:
Esat devrilsin, yerine seçimlerle demokratik bir idare gelsin. Suriye halkı rahat etsin.
Fuzuli’nin ‘kâm-ı dil-i şeydâ’ dediği bu olmalı.
İyi bir şey.